bugün

ali ismail korkmaz

Oğlumun adının "Ali" olacağına beni emin eden gülümsemedeki kardeşim, sevgilim, yaşıtım, sanki aynı barikatı taşımışız gibi hissettiren ama hiç görmediğim biricik yoldaşım ve sanırım hepimizin içini ayrı acıtan o parlak, neşeli gözlerin sahibi insan.*
Öyle bir isim ki "ali" sanki her an her dakika her yıl anlamları canımı daha bir temiz yakıyor.

Bir abim varmış benim. Adı "Ali". çok küçük Doğmuş, annem onu hastanede bırakmış, koca istanbullarda nasıl kalsın yoksulluktan bel mi doğrulur. bir hafta yaşamış küçük mezarlı abim. şimdi köyde evimizin hemen yanında bacağım kadar bir yerde yatar, ihmalkarlıktan yakın insanlıktan uzak bir yerde. kim bilmiyorum biri inandırmıştı omzumdaki meleklerden biri olduğuna. ama o benim daha çok hayali kahramanımdı. annem her dövdüğünde beni kurtaracak bir abi girerdi kapıdan, geniş omuzlu. sen olsaydın böyle olmazdı diye kızardım küçücük mezara. Saatler geçirirdim başında. Sanırım onunla duydum ali isminin kokusunu.

Sabahattin "Ali"m var mesela, benim şişman, güleç ve kusursuz karakterim. sözlükteki ismimde, vücudumda öldürülme tarihini taşıdığım, faili meçhullerin ilki. kendisinin bile sık sık şikayet ettiği o hastalıklı kafasının odunla ezildiği adam. Hani bilirsiniz...

Şimdi de sen varsın güzel kardeşim. annenden dinlediğimiz kadarıyla küçük çocuklara kitap okuma yarışmaları yapan, huzur evlerini ziyaret eden, abinden duyduğumuz kadarıyla bir kızı seven, resimlerdeki tişörtlerinden gördüğüm kadarıyla benim gibi star wars'a, pink floyd'a hayran, ortak bildiğimiz kadarıyla muhteşem bir şeydin oğlum sen. Yanımızdan geçen herkes gibi kendi muhteşem dünyasına hakim bilinmez bir dünyaydın. O gülümsemen hep olsaydı da adın kulaklarımı bir kez daha yakmasaydı. Annenin ellerini öpmeden, mezarına su dökmeden bana rahat yok "ali"m.

insanlığımın sesini en çokta sana borçluyum.
güncel Önemli Başlıklar