bugün

berkin elvan

bir çocuktu.

solculara da, sağcılara da ölümü ne kazandırdı?

sağcılar, "geziciler, ölümü üzerinden siyaset yapacak. yıkamayacaksınız" diye hayıflanıyor.

geziciler, "polis faşizmini görün ne hale getirdi" diyor.

bir çocuğun, alakasız bir çocuğun ölümü üzerinden siyaset yapmayı bırakın. o çocuk ailesi için direndi, ne devrim için, ne akp'yi yıkmak için, ne başka bir şey için.

akpliler, bu sabinin ölmesi utandırmıyor mu bizleri? yüzlerinizden bu sağ-sol maskelerini çıkararak bakın. direnişçilerin polis tarafından katledilmesinden daha farklı bir şey var burda. hadi onlar direndi, polise karşı çıktı, molotof attı..vs. e peki bu çocuk ne yaptı? ekmek almaya çıktı, çıkmasaydı, değil mi? elinizi vicdanınıza koyun bu sefer.

geziciler, polisin faşist hareketlerini hepimiz gördük. daha çok solcular vardı içimizde, evet. ama hep beraber değil miydik? ben bir milliyetçi olarak normalde yan yana gelmeyeceğim, benimle de yan yana gelmek istemeyecek insanlarla, -ki içimizde akplisi, chplisi, mhplisi, tgb'lisi, bdplisi, heparlısı, tkplisi, gençtürk'ü hepsi vardı, vicdanı olan oradaydı- bile bile attım o sloganları, bile bile yedim o biber gazlarını. ama sadece yoldan geçen bir kardeşimizdi berkin.

herkese söylüyorum : maskeleri kaldırarak bakın böyle günlerde. bir insan öldü, üstelik bir çocuk. kendisi için mücadele veriliyordu, bütün oyunlar o çocuğun üzerine oynanıyordu. devrim de onun içindi, akp faşizmini yıkmak da, polis otoritesi de, dindar nesil de. şu an her ne düşünüyorsanız aklınızda, çıkarınıza bile olsa, aslında bir çocuğun, bir geleceğin parıldaması için. satrançtaki şahtır çocuklarımız. öldükten sonra da hepimizin konduğu kutuya kondu.

bir cenazede kimse kimseye görüşünü sormaz, arkasından ne olursa olsun, iyi bilirdik, der. üstelik bir çocuğa! küçük çocuklar ne yaparlarsa yapsınlar, günahsız olurlar. yapmayın. daha ne kadar oldu da yine birbirinize düştünüz şu bilgisayarlarınız başından. futbol maçı değil, seçim kavgası değil. ki onlarda bile boğaz boğaza girmememiz gerekirken. demokratsak, insana saygılıysak.

kaldı ki, hepimizin üzerinde oynuyorlar bu oyunları "büyüklerimiz". attığımız olumlu olumsuz her hareket, eğer kendi iplerimiz elimizde değilse, hep bize olumsuz olarak dönmüyor mu? unutmayacağız elbet bu günleri, hafızalarımıza kazındı artık. yine yiyeceğiz birbirimizi kıyasıya yok yere.

yeter ki bugün susalım, savaş baltalarını bugünlük gömelim. bir süreliğine saygımız olsun cenazesine.