bugün

hdp ye yapılan faşist saldırının sorumluları

anadolunun yüzlerce yıllık geçmişe sahip halklarının varoluşunu, varolma hakkını geçersizleştirmek ne yazık ki bu coğrafyanın iktidarlarının temel uğraşlarından biri olageldi. nefret dili oluşturmak için bizim memlekette fazla uğraşa gerek de yok; "ermeni", "kürt", "apo" gibi anahtar kelimeler yeterli. böylelikle bin yıllık kültüre, birikime, zenginliğe sahip halklar bazı kelimelere hapsedilerek sterotipleştirilebiliyor. iktidarın, yok saymak/yok etmek için zorbalıktan daha etkili olan bir enstrümanından söz ediyoruz. dimağımızdaki, kültürümüzdeki bu zehirden arınmadan kürt meselesi, demokratikleşme süreci, barış süreci gibi mevzuları tartışmak pek mümkün olmuyor. zira defalarca şahit olduğumuz şey burada da oluyor; iyi-kötü, eleştirme-eleştirmeme derken etik bir meseleden nefret diline hızla geçiş yaptık ziyadesiyle. ama umutsuz olmamak gerek, bi 30 yıl daha kasarsak bir noktaya gelebiliriz.

alıntıdır.

tanım: saldırının sorumluları işte yukarıda da bahsedildiği gibi yıllardır, medya eliyle devlet tarafından bizzat oluşturulmuş nefret söylemleridir. anadolu'da bir zamanlar var olmuş etnik azınlıkların birçoğu yok olmuş. kürtler bunca baskı ve imhaya rağmen dayanabilmişler. şimdi bazıları diyebilir ki bir tek siz böylesiniz, bir tek kürtler hem bizim canımızı yakıyor hem de isyan ediyor. alevileri de katleden aynı mantıktı. maraş , sivas, koçgiri olaylarında aleviler mi suçluydu diye sormak lazım?
6-7 eylül olaylarında rumlar mı suçluydu?
1915'te ermeniler suçluydu değil mi? hakkari'de şimdi 1 kişi bile kalmamış ancak 80 yıl önce hakkari nüfusunun yarısını oluşturan asuriler'in suçu neydi peki?
osmanlı içindeki araplar ayaklanınca kalleş oldular değil mi?

kabul etmek istemeseniz de 'türkün türkten başka dostu yoktur'' deyip aynı zamanda da 'osmanlı atalarımız 3 kıtayı barış ve adaletle yönetmişti'' söylemleriniz birbirleriyle çelişiyor. çelişmekten de fazlası var ortada. bu söylemler devrine göre iktidardakilerin afyonu oluyor kitleler üzerinde.
yüzyıllar sonra geldiğiniz noktada şimdi 1 tane komşu ülke ile dost değilsiniz. kendi iç barışınızı da sağlayamadınız. çünkü hep yukarıda bahsedilen argümanlarla etnik gruplara ''saldırdınız''.

şimdi bir de tersini deneyiniz. şimdi bir de aşağılamak, hor görmek, imha etmek ve asimile etmekten değil de birleştirmek, yaraları sarmak, kardeş olmak üzerinden bir siyaseti deneyin.
tek hassasiyeti türkiyenin toprak bütünlüğü olan insanlar, hdp'nin ''yerinden yönetim'' anlayışını sanki özerklikmiş gibi ya da ayrı bir devlet kurmak kurmakmış gibi algılıyorlar. çünkü öylesi daha kolay. çünkü özerklik istiyorlar ''bölücüler'' deyince ötesini düşünmeye gerek kalmıyor. o zaman insan öldürmek de onlara göre meşruiyet kazanıyor.

oysa nedir bu ''yerinden yönetim'' diye sorup araştırdığınızda, çözümün bir parçası oluyorsunuz. çünkü görüyorsunuz ki merkezi yönetim paraları cukka yapıp, ''ak belediyeler mutlu insanlar'' sloganıyla aslında ''bize oy verin belediyenize para yardımı yapalım yoksa nanay'' diyor. çünkü merkezi yönetim yerel yönetimler üzerinde çok ciddi bir etkiye sahip. çünkü tayyip istanbul'daki 3. köprü projesiyle gidip burdur'da balıkesir'de hiçbir şey veremediği insanların aklını bulandırıyor. oysaki burdur, muğla, izmir, ordu'da insanlar kendi belediyeleri içerisinde yapılacak projeleri kendi kaynakları ile kendileri seçmeliler.
hangi yolun aciliyetle yapılması gerektiğini, hangi enerji kaynağının bölgede daha etkin kullanılabileceğini bölge insanı belirlemelidir.
oysa mevcut sistemde belediyenin başındakiler yandaşlarını ihalelerle zengine derken, her zaman olduğu gibi, göz boyama projeler, halkın istekleri değil de inşaat şirketlerinin arzu ettikleri projeler çok da yüksek maliyetlerle hayata geçiriliyor.

hdp'yi kürt zannedenlere de aday listelerini incelemelerini tavsiye ediyorum.
ermeni, çerkes, kürt, türk, sunni ve alevi adayların ve özellikle de kadın adayların sayıca fazlalığına dikkat etsinler.
mevcut muhalefet partilerinin şimdiye kadar yapmadıkları şeyler oluyor hdp'de.
lgbt üyelerinden adaylar gösteriyorlar.
çünkü bütün bu insanlar hayatın içindeler ve türkiye halklarının unsurlarıdırlar.
sorunu biliyor ve çözüm üretmek için çaba sarf ediyorlar.
şimdi bunca şeye rağmen siz hala bunları görmezden gelip, ''vatan millet sakarya'' nidalarıyla hdp binalarına saldırmakta beis görmüyorsanız, insanların canlarına kastediyorsanız, bu sizin demokratik hakkınız değil içinizdeki vahşice öldürme güdüsünün vuku bulmasıdır.
güncel Önemli Başlıklar