bugün

ali ismail korkmaz davasına farklı bir bakış açısı

Saçma sapan bir bakış açısıdır! Neymiş efendim, "öldürenler kimse bulunsun cezasını çeksin imiş'" Neymiş "öldürülen polisin ardından küfürler edilmiş, bu çocuğun arkasından methiyeler düzülmüş müş!"... Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça...

1. Mustafa Sarı hiçbir zaman unutulmamış, her zaman ölen genç çocuklarla birlikte anılmıştır! Biliyoruz ki, Mustafa Sarı'nın katili, Mustafa Sarı'yı halkın peşine koşturan devlettir!

2. Biz de böyledir kardeşim... Ölen kişinin ardından methiyeler düzülür, şiirler okunur, şarkılar söylenir. Ölen kişiler hatırlanmalıdır ve evet, bazı mahlukatlara inat unutturulmamalıdır. Çünkü Ali ismail Korkmaz, Mustafa Sarı, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım sadece ölen kişileri değil, yapılan zulümleri, kısıtlanan özgürlükleri, mücadeleyi hatırlatır.

3. Dönüp dolaşıp bu olayı bile islam düşmanlığına bağlayabilmek de büyük bir trollük gerektirir tabi ki!

4. Darbe girişimini diline dolayanların, ciddi halde bir hukuk ve siyaset bilimi dersine sokmak gerekir. Demokratik bir ülkede hükümeti düşürmenin yolları nelerdir? Bu yolların arasında, anayasaya aykırı davranışlar karşısında sokağa dökülmek ve bu yolla hükümeti istifaya zorlamak var mıdır yok mudur bir öğretmek gerekir. Ama yok, illa yüce büyük RTE'nin dediği gibi, demokrasi sandıktır. Sandık kadar taş düşsün kafanıza ne diyelim artık.

5. Bir bataklığın olduğu doğrudur ve bu bataklık kurutulmalıdır. Bunun yolu da bataklığa dönüşmüş olan beyinlere yoğun bir şekilde insan hakları, hukuk ve demokrasi kavramlarını eğip bükmeden doktrinde anlatıldığı gibi zerk etmektir.