bugün

hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları

ailemizin durumu hep iyiydi. yani kendimize yetecek kadar iyiydi. ama lükse alıştırılmadım ben çünkü her istediğimi aldıramadım. mesela bir keresinde olmuştu.. ayakkabım yırtıktı okulda top oynamaktan olmuştu hep. topumuz yoktu taşa vurarak oynardık. tüm gün tenefüste taşla maç yapa yapar yırtardım zaten. çok oynamazdım ben çünkü genelde defansta olurdum. top fazla gelmezdi.. neyse ona rağmen ben sağlam tuttum ama yine de yırtıldı ayakkabım. severek aldırmıştım anneme tipi falan çok güzeldi. böyle turkuaz çizgileri vardı süperdi. ne olduysa yırtıldı işte. anneme dedim anne ayakkabım yırtıldı.. ne çabuk yırtıldı alalı 2 ay olmadı dedi. az sabret dayan alırız baban maaşını alsın bak kardeşlerin de okuyor hanginize dayansın para.

hak verdim tabi o yaşta. okula gittiğimde bu sefer kaleci olmaya çalışırdım. çünkü oynamak istiyordum ama ayakkabı daha da yırtılmasın.. amacım buydu. 3-5 gün idare ettim bu şekilde. sonra bildiğin açıldı ayakkabı. sağ ayağımın iç kısmında resmen kesik gibi yırtık vardı. öyle ki hava giriyordu içeri oluk oluk. arkadaşlarım 'hadi maç yapcaz' diyince ben 'yok hastayım midem ağrıyor' derdim. karnım ağrıyo demem bahaneydi.. ayakkabımı saklardım, teneffüste bile pek ayağa kalkmadan otururdum ayakkabım görünmesin diye. utanıyordum çünkü. öyle öyle 2 gün gittim okula. haftasonu tatili girdi araya, dedim bu sefer rahatlarım. cuma günü pazara gidip alacaktık annemle ayakkabıyı. ama babam o gün geç geldi eve. hiç geç gelmezdi ilk defa olmuştu. akşam geldi ve pazar toplanmıştı. o gün almıştı maaşı. yani ayakkabı yalan olmuştu..

anneme söyledim, durumu izah etti cumayı bekle dedi. nasıl beklerim ben 1 hafta anne diyemedim. daha 2-3. sınıftaydım ama abilik yapıyordum kardeşlerime. onlar var diye ben acele etmiyordum.. pazartesi okula gitmem gerekiyordu, hastayım diye yalandan yakındım gitmedim. salı oldu yine aynı. 3. kez olmaz diye çarşamba gitmeliydim. evden çıktım ve hayatımda ilk defa okulu astım. 6 saat dolaştım durdum. okula gidip rezil olmak istemiyordum. akşam öğretmen evi aradı. 3 gündür gelmiyor nedir ne oldu diye. dedi annem, hastaydı hocam bugun gelmedi mi. yok gelmedi dedi tabi. şimdi ders çalışıyor diğer odada ben konuşurum hocam dedi kapattı. tam karşısındaydım aslında. babam uyuyordu. ne diyo hocan oglum dedi. dedim gittim. tabi olmadı söyleyemedim yalanı.. tutamadım içimde anlattım. ayakkabım yırtık arkadaşlarıma rezil olmamak için anne dedim. gidip getirdim ayakkabıyı. sarılıp ağladı kadın bu yaşta nasıl düşündün böyle bunları dedi. yarın alalım hadi dedi. sabah erken kalktık bizim burda bi cadde var oraya gittik. dükkandan aldık ayakkabıyı. hem de en iyisinden. annem normalde bana 15 milyona alırdı ayakkabılarımı. tam parasını hatırlamıyorum ama 15 milyondan çok fazlaydı.

o yüzdendir ki hep tutumlu büyüdük kardeşlerimle. elimizdekiyle yetinmeyi, gözümüzü yükseklere dikmemeyi öğrendik. şimdi daha iyi durumumuz tabi allaha bin şükür. ama böyle bir anım vardı işte.
güncel Önemli Başlıklar