bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

peynir, bal ve gözlerin vardı kahvaltıda. sonra yumurta, zeytin, reçel, kızarmış ekmek, şeker, şekersiz çay ve tek şekerli ağzın. bir de ellerin tabii. ellerinsiz olmaz. uyku mahmuruydu ses tellerin ve sanırım, annem dışında kimse tarafından kahvaltı sofrasına davet edilmemiştim o güne kadar. açlığa dayanamadığımı biliyor gibiydin, özellikle de uyku sonrası açlığa. Sabahları aksi olduğumu da biliyor gibiydin. belli olmasın diye hemen konu açmam gerekiyordu. çok ihtiyacım kalmadı çünkü hemen konuşmaya başladın. konuşurken ellerini öyle güzel kullanıyordun ki, karşındakinde de ellerini kullanma arzusu uyandırıyordun. ellerine baktım hep dinlerken. ne güzeldi ellerin. el eldin.