bugün

ben nasıl cesaret etmişim buna denilen şeyler

Üniversitedeyim. Devlet yurdunda kalıyorum ilk senemde.Sevgilim vardı bir tane. Gece telefonda çok fena kavga ettik. Kendime yediremedim. Telefon yetmedi tabi. Gecenin saat 4'ü. Çağırdım onu yurdun önüne, çok acil gel, konuşmamız gerek diye. Yakın bi arkadaşla yatak çarşaflarını birbirine bağladık. Aralara düğümler attım. inerken tutunayım diye. Hani babam rambo ya benim. Ellerime bebe pudrası sürdüm. Balkon ile yer mesafesi 8 metre kadar. Yani aşağıdan bayağı yakın görünüyor. Çarşafları balkon demirine bağladım. Hatırladığım son şey, sabah ezanının sesi... Ayağımı çarşafa doladım ve sallana sallana son hız aşağı inerken, yaklaştım sanırım deyip kendimi bıraktım. Küüüt diye bir ses. Sanırım öldüm.. Ezan sesini de duyunca, aha dedim selam verilecek şimdi. Ama yok ölmemişim. Yerde nefessiz bayağı bir debelendim.sırf üstü düşmüşüm. Sevgilim beni havada uçarken görmüş olacak ki, koşarak geldi. Beni kaldırdı. Bir arkadaşın evine gittik taksi ile. Hava aydınlanınca ssk hastanesine gittik. Film falan çekildi. Yumuşak doku travması var dendi. O zamanlar final zamanlarıydı. ilk günler çok üstünde durmadım. Tam 18 gün katlanılmaz acılar çektim. Eve vardığımda annem ayağımı görünce şok oldu. Zira, sonrasında öğrendiğimiz üzere, sol ayak topuğumda okkalı bir kırık mevcutmuş. Ve ben o kırıkla hergün okula seke seke gittim geldim be sözlük. Kırığın bir kısmı kaynamış.. Sonuç : 1 ay boyunca ayaktan dize kadar eşşek ölüsü ağırlğında yazın sıcağında alçı ile durmak zorunda kaldım. Aileme de oldukça saçma bir yalan söyledim.

Sevgilim mi.. Yok çoktan ayrıldık.