bugün

ilhan berk

ölümünün bu yıldönümünde ona kendi çiçeklerinden bir demet yaptım:

"Uzat ellerini, küçük sürgünüm
Uzat bana
El eledir çünkü aşkla ölüm"

*

"Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları."

*

"Eleni geliyor
Dünyaya bakıyorum
Dünya sanıldığı kadar küçük değil o gün anlıyorum
Sanıldığı kadar üzgün değiliz dünyada
O gün bütün şiirleri yakmalı yeniden yazmalı diyorum
Brise Marine’i yeniden
Yeniden Annabel Lee’yi.
Eleni ile anlıyoruz
Bu gökyüzü niçin kalkıp gelmiş
Deniz niçin başını alıp gitmiş onunla anlıyoruz."

*

"Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün"

*

"Evet hep açık gidip gelen ağzın içindi;
Gökyüzünün o huysuz maviliği içindi;
Elma kokan bir Türkçeyle konuştuğun içindi;
Ölümün sefil, kötü belleği içindi;
Her gün pazar kurulan o sokaklar içindi;
Saçında uykusu kaçmış çiçekler ıslattığın içindi;
Çocuklar okuldan dönüyormuş gibi sesin içindi;

işte bütün ama bütün bunlar için sana teşekkür derim."

*

“Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık
(isteğin bulanık kıyısında).
Bundan değil midir bizim aşkımızda
Sürekli bir akşam hüznü vardır.”

*

1. akşamım ben
(kirpiğinden tam öperken)

2. senin gövden yeni süren çayırlar mıdır
(eğildim öyle buldum)

3. bakardım su altındaki ovalardır göğsün
(bakardım suyun sağ eli)

4. akşamım ben.
(ağzının ipek terkisinde)

*

"Her gün sen baktıktan sonra
Bu kadar güzel
Bu gökyüzü."