bugün

kompi

altıparmak fethi acan cicek ilköğretim okulu'nda okumuş bir bünye olarak, özellikle orta sınıfa giderken pek bir ziyaret ettiğim mekan.

bir ara öyle bir popülerdi ki, mahalleden tüm arkadaşlarınız, mahalel aralarında ''aylık'' oynama zevkini bu mekana tercih ederdi. benim de, cadillacs and dinasours oyununun sonunu getirmeyi öğrendiğim, street fighter'ın ismini bilmediğim bir versiyonunda psikopatlıştığım bir mekandır. ''hamit dayı'' adlı danamsı boyutlardaki abi işletme sahibi olup, diğer atariciler gibi, izlemeye gelenleri ya da izleyenleri kovmaz, bir bakış atar, izlemeye gelenler de ya bakışın etkisi ya da, hamit dayı'nın korkunç cüssesinden etkilenmiş olacak, mekanı tıs tıs terk eylerlerdi. bir de, gözlüklü muşmula suratlı bir herif dururdu girişteki masanın orada. hiç bir zaman güldüğüne rast gelmemişmidir kendisinin. iki dakika önce, kokain çekmiş, her an sızmaya hazır, kafası kıyak kişi bakışlarıyla da, o da bir rahatsız ederdi bünyelerimizi. ayrıca bu mekanın , her oyunda takılıp da o oyunun master'ı olmuş kişileri de vardı efendim. gören kişiler, ''oo, x abi de burada, du şunu bi izleyelim, bakalım bu sefer kimle oyun bitircek'' der, o kişinin de karizması nirvanaya ulaşırdı efendim.

geçenlerde önünden geçtim buranın, teknolojiye yenilmiş, internet cafe'ye döndürmüşler, bir de camlarına yalandan yere, internet explorer, msn sticker'ları falan yapıştırmışlar, sanki diğer cafe'lerde msn yokmuş gibi.

(bkz: tövbe tövbe)