bugün

ben bu yazıyı öylesine yazdım

insan yalnız kalmak ister bazen. Dertleriyle baş başa kalıp teselli etmek ister kendini. Omuzlarına yük olmuştur gözyaşları. istemez artık içine akıtmayı. Bazen yorulur insan. Hayatın karmaşıklığında kaybolup gider. Koşturmalar arasında unutur her şeyi. Gülmeyi unutur, seviyorum demeyi unutur, âşık olmayı unutur çoğu zaman. Başarının tadını unutur. Hep kaybetmiştir çünkü. Önce hislerini sonra kendini... Başkalarında arar özünü. Bulduğunu sandığında ise âşık olur ona. Bilir belki de kanadının kırılacağını ama bir daha kaybetmeyi göze alamaz. iki kişilik yalnızlık ister bu sefer. Mehtabın eşlik etmesini ister aşklarına. Hayaller kurar, inanır ve mutlu olur. Gün gelir arkasına bakmadan gider sevdiği. Hiç bir şey söylemeden vazgeçer hayallerinden. istemezsin gitmesini, onsuz bir dünya düşünemezsin. Ama gururun ağır basar, "gitme" diyemezsin hiçbir zaman. " belki de gitme deseydim kalırdı benimle" deyip pişmanlıklarınla yaşamaya devam edersin. "belki"lerin çoğalıp can yakmaya başladığında yine ağlarsın. insan hep ağlar. Mutluluk gözyaşlarıdır bazen, bazense yüreğini dağlayan acıların. Bebek doğduğunda ağlar, sanki bilirmiş gibi önceden yaşayacaklarını. Çocuk okula başladığında ağlar. Henüz hazır değildir anne şefkatinden ayrılmaya. Üniversiteyi kazandığında ağlarsın. Belki hayatın acımasızlığına her gün adım adım yaklaştığın içindir bu gözyaşları, belki de yanında destek olacak kimsenin kalmayışından korkuyorsun. Bir işe girip çalışıyorsun, para kazanıyorsun. Bu seferde kendi ayaklarının üzerinde durmak zor geliyor, yine ağlıyorsun. Oysa tat almayı bilsen şu hayattan ağlar mısın hiç? Yalnız kalmaktan korkmayıp kendini dinlemeyi bilsen zor gelir mi hiç yaşamak? Sevmeyi bilsen, yıksan tüm önyargılarını üzülür müsün hiç? Her düşüşünde pes etmeyip kanayan dizlerine aldırmadan koşmaya devam etsen, bazen bilsen karşındakini anlamayı, bazen yoksaysan tüm yaşadıklarını, bazen yeni sayfalar açsan kendine ismini karaladıklarına nispet edercesine, tebessümün yüzünden hiç eksik olmasa yenilen sen olur musun hiç şu hayatta?