bugün

hep çocuk kalmak

Büyüsek de, kocaman insanlar da olsak, belki çocuklarımız, torunlarımız olsa yine de olacağımız durumdur. Çünkü her insanın içinde bir çocuk vardır, bu onu ne kadar yaşattığına bağlıdır. Büyürüz, olgunlaşırız, ayaklarımız üzerinde durur, artık kendi başımızın çaresine bakmamız gerektiğini anlarız. Eski sorumsuzca hareketlerde bulunmayız belki daha gerçekci bakarız. Ama yine de tüm sorumluluklara, tüm doğrulara, gerçeklere rağmen içimizde hiç tükenmeyen, adrenali hiç bitmeyen küçük yaramaz bir çocuk vardır. Parklarda oynamak, delicesine koşmak, sonunu düşünmeden sadece istediği için, mutlu olacağı için dilediğini yapmak, bir anlığına olsun o '' küçük,yaramaz, hovarda çocuk'' olmak ister. Belki tüm dertler peşindedir, belki tonlarca yükü, sorumluluğu onu beklemektedir. Veya sıfatı öyle bir dereceye gelmiştir ki, cüssesi artık bunu kabul etmemektedir.Ama o yine de içindeki annesinin sıcak sütle beslediği, babasının trenlerle, bebeklerle, türlü kıyafetlerle ödüllendirdiği, abisinin bütün gün uğraştığı o minik çocuğu atamaz. Bazen o çocuk ansızın belirebilir. Farklı zamanlarda, o büyük adamın/kadının karşısına çıkabilir. Bazen bir parkın önünden geçerken, küçük bir çocuğun elma şekerini, pamuk şekerini afiyetle yiyişini izlerken, bahçede, sokakta çocukların saklambaç, körebe, yerden yüksek gibi oyunlarına tanık olurken belki bazen kendi çocuğunun o'' saf, masum'' hallerine şahit olurken, o insan küçülür, yıllar önceki ufak çocuğa dönüşür. Diğerlerine katılmak, onlar gibi olmak bir anlığına olsun o mutluluğa, saadete erişmek ister. Annesinin yeniden saçlarını örmesini ister, babasının işten gelince ona arabalar, bebekler, renkli şekerler getirmesini ister, abisiyle o arabaları halının şeritlerinde sürmek, hemcinsi kuzenleriyle o bebeklerle büyük bir dünya kurmayı ister. Yeniden uyku tulumlarını giymeyi, tüm aile bir yatakta uyumayı, ne olursa olsun ne kadar yaramazlık yaparsa yapsın insanların yine de onu sevmekten, merhametlerini göstermekten vazgeçmemelerini bekler. Ne olursa olsun o kalp yumuşatan, masum temiz halini, saf gülümsemesini kaybetmemeyi düşler. Ne olursa olsun hep küçük bir çocuk kalmayı, cüssece küçük olsa da büyük hayalleriyle, fikirleriyle, o umut dolu, hayat dolu çocuk olmayı ister...

Ne kadar büyüksek de bir tarafımız hala çocuktur aslında, bir yanımız hala saf, bir yanımız hala saçlarımızın okşanmasını, gece yatarken annemizin ''iyi geceler busesini'' kondurmasını ister aslında, bir yanımız hala sevgi dolu, bir tarafımız hala çocuk ruhludur...