bugün

üniversitede eve atılan ilk kız

naber lan üniversiteliler? karı&kız kaldırabiliyor musunuz? kaldırsanız eve atabiliyor musunuz? eve atsanız penetre edebiliyor musunuz? zor işler bunlar. emek ister, sermaye ister, girişimcilik ister...

bilen bilir, görükle üniversite okumak için de idealdir, okumamak için de. görüklenin sokakları yorgundur, çünkü ülkede iki lokma karı-kız için birim başına en çok çaba sarfedilen yerdir orası. yerleşim sitesindeki binaların boyaları, sıvaları neden dökülüyor sanıyorsunuz? dayanamıyor amına koyim, dile gelse "yeter amına koduklarım yeter" diye bağıracak o binalar. karı- kız kaldırıp götürmek için orada harcanan çaba dünya barışı için sarfedilseydi zaten şu anda tüm dünya sevişiyor olurdu.

yeni kazanmışım. eve çıkma işlemleri nerdeyse bitmiş; ilk kızı eve kim atacak iddiası yapıyoruz diğer iki elemanla. kanım kaynıyor fakat hazırlıklıyım. mahalleden bi arkadaşın liseden bi kız arkadaşı da uludağ'ı kazanmış, bursa'ya gelmeden yonja'ya eklemişim. 2. öğretim olduğunu öğrendim, daha bi seks koktu atmosfer. elemanlara hiç ayıktırmıyorum mevzuyu iddia faulu olmasın diye. eve ilk kız atan krallığını ilan eder; öyle bi kafa.

kızla haberleştik, onu almaya akşamın bi vakti okula gittim. lan 2. öğretim nasıl bişey öyle. ışıklar, karılar kızlar... örgün olduğuma pişman oldum ve kızla buluştuk. çok hoş. kalbim kendisine komşu olan organlarımı da kendisine benzetti adeta. üniversiteliydim ve gecenin bi saatinde güzel bi kızla buluşmuştum. sevgi meydanında ve çimenliklerde yiyişme hayalim gerçekleşecekti.

görükle'ye gidip yemek yedik ve çay kahve içtik. sohbetimiz de çok tatlıydı. bu tatlılıktan istifade ederek onu eve davet etmek puan kaybına neden olabileceği için bu konuyu hiç açmama kararı aldım. zaman her şeyin ilacıydı, sabırlı olmak lazımdı. ama sabırsız olan biri vardı. konu eve çıkma muhabbetlerine geldi, ben yaşadığım zorlukları anlattıktan sonra kritik soru geldi:

- senin eve gidelim mi yaa merak ettim?

şu hayatta istediğin kadar plan yap kamil. bi karı illaki gelir ve o planların amına koyar. "elbette" dedim. çıktık, eve doğru yürümeye başladık. jeton düştü ve evde 2 apaçinin olduğu aklıma geldi. "onlarla da tanışmış olurum." dedi. gördüm ve arttırdım:

+ bira da alalım mı?

sıcak baktı. eve geçtik; apaçiler şaşkın ama bıyık altından da gülmeyi ihmal etmiyor pezevenkler. salona oturup sohbet etmeye başladık. biri kalkıp mutfağa falan gittiğinde peşinden gidip "olm geçin odalarınıza artık" diyordum. "tamam be olm geçeriz" deyip, üniversitede evlerine gelmiş ilk kızın tadını onlar da çıkarmaya çalışıyorlardı. bira bira üstüne derken, ibneler gitmek bilmiyordu. kafalar çıtırlaşmıştı. kız ayaklarının üşüdüğünü söylediğinde şişko yavşak koşa koşa içeriden battaniye kapıp gelmişti.

bir ara sohbet ilerlerken kızın yavaştan koptuğunu farkettim ama bizim kamillere uyuz olduğum için onlara sarmaya başladım inceden inceden. 15-20 dakika sonra kıza bi baktım ki göz kapaklarına yenik düşmüş ve uyumuş. ibneler zaten farketmiş ama benim farketmemi beklemiş. ben kısık sesle "ha siktir uyumuş lan!" deyince hunharca taşşak geçmeye başladılar benle. ve mutlu mutlu odalarına gittiler.

uyuyan bir kızla salonda elimde bira şişesiyle kalakaldım amına koyim. tabloya bak. biraz dikkatli bakınca çok rahat olmadığını farkettim ve onu uyandırma kararı aldım. yeni bir sınavdı bu. ne demeli?

+ özge... özge... kalk istersen içeride yat daha rahat edersin.
- mmmm. ben rahatım ya burda sen keyfine bak.

ağlara giden ikinci gol de geçerli. 1 metre ötemde uyuyan bir kız var beynim. pipi çoktan devre dışı kalmış, ümidini benden kesmiş. çişi bile gelmiyor. kalkamıyorum oturduğum yerden. aklıma gelen şeye bak "ya bu apaçiler buraya girmeye kalkışırsa, en iyisi ben de burada yatayım."

karşı kanepeye uzandım. uyku gelir mi hiç.. biraz sonra pozisyonumu değiştirip terse yattım. kızla karşılıklı kanepelerde 69 pozisyonundaydık. biraz heyecan kattı yalan yok. en son sabah ezanı okunurken "bu kız düzgün bi kıza benziyo ya" diye düşündüğümü hatırlıyorum. sızmışım. kız sabah uyanınca yurduna gitti. ben derse.. o gece yaşadığım iç savaştan sonra kıza yazılamadım. bir kaç kez okulda karşılaştık, selamlaştık, hal-hatır soruştuk, o kadar.

sonra günler ayları kovaladı, bahar şenlikleri geldi çattı. bizim mahalledeki eleman geldi şenliklere. kızı benim evimde, odamda, yatağımda sikti ve gitti. ertesi gün nevresim takımımı çöpe attım.

özge kanalıyla daha sonra ekmek yedim ama onunla geçirdiğim o ilk gece çok değişik bi tecrübeydi. bugün bile o tecrübeden nasıl bir ders çıkarmam gerektiğini çözebilmiş değilim. balkonumda hala mandalla tutuşturulmuş bir şekilde çözülmeyi bekliyor.