bugün

sınava gireceklere tavsiyeler

daha önce yaptığım yanlışlardan çıkardığım, kendime göre birkaç doğru tavsiyedir. bu tavsiyeler sadece ygs, lys, kpss veya üds için değil; bütün sınav türleri için uygulanırsa büyük oranda verim alınacaktır.

tavsiye 1

bak kardeşim, bu ilk tavsiyemi kesinlikle düzenli uygulamalı ve aşırıya kaçmamalısın. çünkü her şeyin fazlası zarar cümlesi bu söyleyeceğim için de geçerlidir.

sabahları belki yataktan çıkmakta güçlük çekebilirsin. üstünde bir halsizlik veya yorgunluk sendromu olabilir. buna karşı alınabilecek en iyi önlemlerden biri sade neskafedir (reklam falan yok. devam et.) kremasız içeceksin. eğer aç karnına içersen daha etkili olur. uykunu alır. şekerini istediğin gibi ayarlayabilirsin. eğer kiloluysan nasıl ayarlayacağın konusunda iki oku, bir uygula. yok, kilolu değilsen devam et. hem uykunu alacak hem de daha sonra uykunun gelmesini engelleyecektir. zihnini dinç tutar kahve. zinde olursun. eğer ağır geliyor diyorsan yemekten sonra da alabilirsin. unutma; çay daha az tesirli ama uzun süreli; kahve kısa süreli ama daha fazla tesirli bir içecektir. tabii bu söylediğim, kahvenin koyuluk derecesine göre değişir. ders çalışırken en fazla 5 bardak kahve harika olur. uyumadan 2 saat önce kesinlikle içme; gece uykun gelmeye bilir, ertesi günü uykusuz ders çalışmak zorunda kalabilirsin. eğer yapabilirsen her sabah bir parça çikolata ye. kahve içme işini sınav günü bile yapmalısın. aşırıya kaçmadan alınan kafein çok faydalıdır. afiyet olsun.

tavsiye 2

sınavdan bir yıl önce başlamak şartıyla günde en az 25 sayfa ilgi alanına göre kitaplar oku. eğer zamanın varsa daha fazla oku. ders çalışmanı da bu yüzden aksatma. gazete de okuyabilirsin –internetten haberleri okumak da olabilir- çükü güncel konulardan soru gelebiliyor kpss gibi dandik sınavlarda. okumak sınavda çok işine yarayacaktır. okuduğunu anlaman kolaylaşır. aynı zamanda kitap okumayı alışkanlık haline getirmiş olursun. diyelim günlük –bu sayı az olsa da- 25 sayfa kitap okuyorsun. okuduğun bu 25 sayfanın içinden –kısa olmamak üzere- kendi beğenine göre anlam bütünlüğü ifade eden bir paragraf seç. bu paragrafı tekrar oku. ilk cümle ve son cümleyi bir kağıda yaz. sonra bu iki cümle hakkında biraz düşün ve paragraftan ne anladığını yaz. demek istediğim; seçtiğin bu paragrafla oyun oynamaya çalış. paragrafa sağından bak, solundan bak… bunu düzenli olarak her gün yaptığında paragraf sorularını kaçırmayacaksın diyebilirim. bu konu çok uzun, burada kesmek zorundayım. belki daha sonra kitap okuma konusu için ayrı bir başlık altında buluşabiliriz.

tavsiye 3

endişe, tereddüt, heyecan ve stresin olması normal. hatta gerekli olan bir şey. çünkü bu, senin o işi ciddiye aldığının bir göstergesi. ama her zaman çok fazla stresli isen hemen bir psikiyatri uzmanına görünmelisin. kesinlikle işi kısa sürede çözecektir. önemli olan, stresi belli bir seviyede tutabilmektir. ne tamamen yok etmek ne de aşırıya kaçırmak seni uçuruma doğru götüren en büyük etken olacaktır. geçmiş olsun.

tavsiye 4

kesinlikle kendini sadece derse kaptırma. ilgi alanın ne ise onunla da uğraşmayı ihmal etme. mesela fotoğraf çekmekten hoşlanıyorsan haftada 1-2 gün çıkıp güzel fotoğraflar çek. veya herhangi bir enstrüman çalıyorsan günde bir saat onunla oyalanman hem sana iyi gelecektir hem de yaptığın işi daha iyi yapmanı sağlayacaktır. bunları diğer insanlarla iç içe yaparsan daha faydalı olur. iyi eğlenceler.

tavsiye 5

uykunu düzene sok. her gün aynı saatte uyu, aynı saatte uyan. yani en azından bunu yapmaya çalış. zaten zamanla düzene girecektir. arada yarım saat bir saat oynarsa bundan zarar gelmez. bu süreyi uzatma. uyku süresi de çok önemli. mesela asla 4 saat uyuma; daha fazla olsun. ama 8 saati de geçme. optimal süre 6 saattir. az değil; bir gün için uykunu almış olursun. çok da değil; akşam kafanı yastığa koyduğun zaman hemen uyursun. bu çok iyi bir şey. çünkü kafanı yastığa koyduğun zaman uyuyamamak da bir sorun. ertesi gün daha geç kalkmana neden olur. işte bu yüzden 6 saat iyi diyorum. allah rahatlık versin.

tavsiye 6

şunu unutma ki; bir günlük çalışmayı düşünecek olursak, o günkü başarının yarısını yapacağın kahvaltıya borçlu olacaksın. evet, güzel bir kahvaltı başarı oranını yüzde elli artırır. bu sadece sınava çalışırken değil, her zaman böyledir. dene, gör.

tavsiye 7

sınav sanki senin için sıradan bir işmiş gibi düşün. onu çok dillendirip içinde büyütme. kimsenin sözüne kulak asma. senin uçmak istediğini duyanlar, seni yere düşüreceklerdir. uçmak istediğini kimseye söyleme ve uç. kimsenin senin moralini bozmasına müsaade etme. sınavla ilgili konuşulan yerden uzaklaş hemen.

tavsiye 8

en önemli tavsiyelerden birine geldik, o da deneme. kaliteli yayınlardan bir sürü deneme seti almalısın. sınavdan iki ay önceye kadar haftada an az bir tane deneme çözülürse çok iyi olacaktır. çok kötü puan alırsan canını sıkma. bu daha iyi. eminim nedenini merak ediyorsun. eğer puanın düşükse yaptığın yanlış ya da bıraktığın boş sayısı fazladır. yani bilemediğin soru sayısı yüksektir. mesela elli tane yanlışın çıktı. bu demek oluyor ki sen elli konuyu tekrar gözden geçireceksin. kendine bir deneme günü belirle. belirlediğin deneme gününde her gün aynı saatte o denemeyi çözmeye başla ve süre tut. sınav süresi dolduğu zaman o denemeyi bırak. sınav süresi bitmeden kesinlikle bırakma. sıkılsan da devam etmeye çalış, yapamadıklarını gözden geçir. demin örnek olarak elli yanlış yaptın demiştik. bu yanlışlardan mesela 15tanesi türkçeden yaptın. yaptığın her yanlışın konusuna dönüyorsun ve o konu ile ilgili en az 25 soru çözüyorsun. işte bunu yaptığın zaman o konu ile ilgili asla soru kaçırmayacaksın. bu yöntemi eğer sınav anına kadar uygularsan hiçbir konudan soru kaçırmayacak hale gelirsin. sınavdan iki ay önceye kadar haftada en az bir deneme dedim. çünkü o zaman konu da çalışıyor olacaksın. ama sınavdan iki ay öncesinde bütün konuları bitir ki sadece deneme çözesin. denemeleri sınav hangi saatte oluyorsa o saatte çöz. bu şekilde sınav sana sanki deneme gibi gelecek ve tedirginlik, heyecan ya da endişe olmayacak veya en aza indirgenecektir.

tavsiye 9

eğer öğrenci isen veya girmek istediğin sınav için bir kursa gidiyorsan ya da ders çalışmak için bir arkadaş gurubu oluşturduysan, konularda onlardan daha önde olman gerekir. mesela matematikten bir programınız var ve senin grup veya sınıf dördüncü konuyu işleyecek. sen kesinlikle daha önceden dördüncü konuyu bitirmiş ol. bu şekilde hem derse hazırlanmış olursun hem de anlamadığın ya da zorlandığın yerleri birilerine –veya hocana- sorma fırsatı bulursun. ayrıca konu anlatılırken sen diğerlerinden daha iyi anlarsın. ileriye bak.

tavsiye 10

sevgilin varsa kesinlikle aranı bozma. bu konuda ne yaparsın –ya da ne yapmazsın- bilemiyorum ama sırf bu yüzden benim gibi sınav hazırlığı döneminde hayatını karartma evlat. hazırlanırken soğukkanlı ve mantıklı olmak zorundasın. bu, bazıları için çok zor ama uygulanmak zorunda olan bir şey. yoksa…

tavsiye 11

düzenli olarak spor yaparsan çok iyi olacaktır. spor seni zinde tutar. hele hele sürekli üşeniyorsan düzenli spor birebirdir. belki kahve gibi olmaz ama günde belli bir süre spor yapman hem sağlığın açısından faydalı hem de bir miktar zinde olmanı sağlayacak bir aktivite. mesela 15 dakika koşmak bile yeterli diyebilirim. senle ben aynı olmayabiliriz ama benim işime çok yaradı. koş adamım.

tavsiye 12

eğer bulabiliyorsan kendine sınav koçu gibi birini ayarla –sevgili demedim- bu, bir büyüğün, bir öğretmenin, bir psikolog olabilir. düzenli ve sürekli olarak onun yanına git. sınav için üfürükten püfürükten insanlarla değil, bilinçli insanlarla sohbet etmen gerekir. seni müthiş motive edecektir. böyle birini bulmak zor değil. biraz uğraşırsan bulursun.

tavsiye 13

ayda en az bir kez kişisel gelişim eğitimine git –internetten takip et, kurs ya da 1 günlük seminer olabilir- bu seni gaza getirir. hem de geleceğin için yol kat edersin. belki öğrenmeyi öğrenirsin, belki de yeteneklerini kullanmayı öğrenirsin. tabii kişisel gelişimi abartıp toplumsal gelişimi ihmal etmeye kalkma. yoksa tepe takla gidersin. dikkat et.

tavsiye 14

vazgeçmeyi öğrenmelisin. facebook, oyun gibi zaman alıcı şeylerden uzak dur. böyle saçma sapan şeyler de senin hayatını mahvedebilir. farkına bile varmazsın. belki farkına varırsın ama aradan aylar hatta yıllar geçmiş olabilir. en iyisi bilgisayarında oyun varsa sil. sınavdan sonra oynarsın. facebook gibi sosyal paylaşım sitelerine çok giriyorsan hesabını sadece bir süreliğine dondurmalısın. ya da yapabiliyorsan –ki bence en iyisi bu- o hesabı kapat, kendine yeni bir sayfa aç –soyut anlamda-. sınavdan sonra istediğin gibi bir hesabın olur merak etme.

tavsiye 15

dağınıklık, insanın içindeki çalışma isteğini azaltır veya yok eder. üşengeç olabilirsin –üşenmek konusuna başka bir maddede değinilecektir- ama dağınık olmamalısın. sürekli bir düzen içinde olmaya çalış. bu şekilde çalışman da düzene girecektir. odanı toparla, temizle. özellikle masanı düzgün tutmaya çalış. sürekli şuradan buradan ders notu çıkmasın. her şey belli bir yerde olsun ki aradığını hemen bulup, ders çalışmaya koyulasın. bu sayede hem zamanın gitmesin hem de içindeki şevk kırılmasın. düzenli ol.

tavsiye 16

üşenmek ya da üşenmemek işte bütün mesele bu. türkiye toplumu olarak birçoğumuz bu dertten yakınırız. sırf üşengeç olduğu için –benim gibi- hayatını alt üst eden insanların sayısı az değil. üşengeçliğin olumsuz tarafları çok olmasına karşın, aslında olumlu yönleri de vardır. üşengeç insanlar işlerini hep kısa zamanda bitirmek isterler. bu yüzden en üfürükten işlere bile kısa yol bulmak için zihinde antrenman yaparlar ve farklı yollar üretirler. bu şekilde zihin sürekli çalıştığı için kişinin sorun çözme yetisi gelişir. ama çok fazla üşengeç olmak tabii ki iyi değildir. öğrenci milleti olarak her zaman aynı senaryoyu oynarız. mesela okulda bir ya da daha fazla dersten sınavımız var. sınava çalışmak için “ya bugün dinleneyim, zaten sınava daha bir hafta var.” o gün dinleniriz, üşengeçlik yaparız ya da dersi sallarız. ertesi gün “ya daha altı gün var. ben en iyisi bugün biraz sağda solda takılayım” deriz. sınavdan bir gün önce “ben en iyisi biraz erken yatayım da sabah birkaç saat erken kalkar çalışırım.” ama sabah erken çalan saatin/telefonun tuşuna basıp “beş dakika daha uyuyayım” diye kendimizi kandırırız. en sonunda o gün okula bile geç kalırız. sınav başlamaya 5-10 dakika kala, milletin elinden ders notlarını alıp şöyle bir göz gezdiririz. sonucu sen düşün. peki, yok mudur bunun bir çözümü? bu konuda birkaç yaklaşımım var. sevdiğin iş ya da dersi sonraya bırak. önce sevmediğin ya da sana sıkıcı gelenleri hallet, zaten sevdiğin işi yapmak için üşenmezsin. eğer düzenli olarak vücut egzersizi yaparsan büyük oranda üşengeçlikten kurtulacaksın. eğer kazanmak istiyorsan, sürekli bir asker çevikliğinde olmalısın. üşendiğin zaman bu söylediğimi düşün. çalıştıktan sonra elde edeceklerin aklına gelsin. üşensen de üşenmesen de düzenli egzersiz yapmaya zorla kendini. silkelenip kendine gelmezsen eğer her şeyi mahvedebilirsin. unutma! beden ve beyin ikilisi bir takımdır. ikisinden biri çalışmazsa diğeri de çalışmaz. bedenini çalıştır ki beynin de çalışsın. (11. maddeye göz at.) silkelen!

tavsiye 17

eğer aileden sana –maddi değil de- manevi destek verilmediğini düşünüyorsan, sana engel teşkil ettiklerini düşünüyorsan, onların da psikologa görünmeleri gerektiği aşikârdır. çünkü anne baba, öğrencinin şevkini kırabilir. onları bir şekilde psikolojik destek için ikna etmelisin veya bir rehberlik servisi ile görüşmeye zorlamalısın. eğer bu işi çözemiyorsan, öğrenci evi veya yurt ayarlamalısın. orada kendi kendine bir düzen kurabilirsin. şunu da unutma ki; öğrencinin bir mesleği olana kadar onun aile evi aslında kendi evi değildir. orada kalıcı değilsin genco. şimdiden ayrılığa alışmalısın. belki ailenden daha önce ayrı kalmadın ama yapmak zorunda kalabilirsin. zorlukları tabii ki var ama sana kazandıracak çok şeyi olduğunu da unutma. eğer zaten ailenden ayrı yaşıyorsan ve sana destek konusunda iyi davrandıklarını düşünüyorsan, onları sık sık aramalısın dostum. bir telefon görüşmesi seni gaza getirebilir, sana şevk verebilir. aileler her zaman senin geleceğin konusunda iyi plan yapamazlar. bazen kendi planını kendin yapmak zorunda kalırsın. ama zaten bir üniversite öğrencisiysen, ailenden yardım beklemeden kendi başının çaresine bak. sen artık çocuk değilsin. eğer üniversiteden mezunsan veya yaşın yirmiden büyükse uzaklaş genco. hayat artık seni bekliyor, acele etmelisin.
güncel Önemli Başlıklar