bugün

her müslümanın şeriatçı olduğu gerçeği

şeriat, allah'ın koyduğu her kanunun bizatihi adıdır. misal, namaz kılmak veya oruç tutmak da islam şeriatının birer parçasıdırlar. çünkü bunlar, allah'ın emirleridir. bu nedenle ''ben şeriata karşıyım'' diyen kişi, bizzat allah'ın emrine karşı demektir. hiç bir müslüman, allah'ın emrine karşı olur mu? bu emri uygulamasa dahi, başkalarının uygulamasına engel olur mu? bunu yaptıktan sonra hala daha, ''ben dinsiz değilim'' diye dövünebilir mi? bu nasıl bir çelişkidir?

ancak günümüzde seküler çevre tarafından yaratılan ''şeriat'' algısı; tüm kadınların peçeyle kapandığı, kadınların araba süremediği, erkeklerin 320 cariye ve 4 kadınla beraber sevişebildiği bir kanunlar dizisi olarak göze çarpmaktadır ki; bu nedenle bazı müslümanlar ''ben şeriata karşıyım'' diyebilmektedirler.

bediüzzaman'ın, ''zaman büyük bir müfessirdir(yorumcudur)'' sözü meşhurdur. bu lafızdan yola çıkarak; 1400 seneden beri insanlığın aldığı yolla islam'ı bağdaştırmak pekala mümkün. islam şeriatı olduğunda, kölelik gelecek diye bir kaide veya çok eşlilik gelecek diye bir kaide yok. misal vermek gerekirse osmanlı devletinde uygulanan ikili kanun sistemi buna güzel bir örnek teşkil eder. bir yandan ''örfî kanun'' öte yandan ''şerî kanun'' vardı. günümüzde de pekala medenî kanunla şerî hükümler birleştirilebilir. örneğin, islam'da 4 kadınla evlenilmesi helaldir; ancak farz değildir. islam'da esas olan farzın uygulanmasıdır, öteki kanunlar zamana göre uygulanıp uygulanmayabilir, tevil edilebilir. yani, islam'ın helal kıldığı bir şeye şerÎ olarak değil, örfÎ olarak engel olmak, islam'a karşı gelmek demek asla değildir. nitekim osmanlı devleti zamanın şartlarına göre içkiyi dahi serbest bırakıp ondan vergi almıştır, mürtedlerin öldürülmesi helal olduğu halde, onları ta'zir cezasına çarptırmayıp öldürülmesine izin vermemiştir, bunlar islam'a karşı gelmek değil, zamana göre içtihatta bulunmaktır.

şunu belirtmek gerekir ki, islam fıkhında, kapanmayan kadınlara uygulanacak bir yaptırım dahi yoktur. isterseniz şeriatın en katı biçimini uygulayın, hiçbir otorite veya kişi, bir kadına ''sen neden kapanmadın?'' diye bir ceza uygulayıp, bunu islam'a mal edemez. bu konuda bayan kardeşlerimiz de rahat olsunlar.

unutulmasın ki, sol kesimin, kemalist rejimin insanların kafasına soktuğu ''şeriat'' algısı gerçeği zerre yansıtmamaktadır. bu gerçeği kendileri de bildiklerinden, her daim şeriatın ve allah'ın karşısında olmuşlardır.

''modern şeriat'' olarak telakki edilebilecek bir diğer yorum da, devletin bir erki olarak kullanılacak şeriat değil de, toplumun bir yapısı olarak kullanılacak şeriattır. başbakanın dile getirdiği ''dindar nesil projesi'' böyle bir adımdır. toplum dindar olduğu zaman, islam fıkhının uygulanmasına gerek kalmaz, şeriat yürürlükte olmasa da, toplumun kültürel bir yapısı olan şeriatla, bir nevî ''modern şeriat'' uygulamasına geçilebilir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar