bugün

kürk mantolu madonna

çok akıcı bir anlatımı olan roman.

ben sabahattin ali kadar akıcı olamadığım için millete kitapları özetleyeyim derken hikayenin ağzına sıçıyorum, bunu farkettim geçenlerde. "sevginin inanca bağlı olduğunu anlatan bir roman abi çok beğendim ben, adam kadını orospuluk yapıyor sanıyor bu yüzden başkasıyla evleniyor ama aslında kadın almanya'da ölmüş" diye giriştim hikayeye. "o nasıl hikaye lan, sibel kekilli'yi izlemiş olma sen?" dediler bana. haklılardı. artık okuduklarımı kendime saklayacağım ben de, karar aldım. zaten veba'yı da "köye salgın oluyor ama merak etmeyin en sonunda kurtuluyorlar, din adamları göt oluyor" diye özetleyişimden anlamam gerekirdi, ne diye direttiysem bu kadar...