bugün

ben bu yazıyı kız kardeşime yazdım

seni çok seviyorum, biliyorsun. benim gibi öküz bir insan, sevgisini dışa vuramayan insan bir tek sana gösterebildi sevgisini. seninle sevmeyi öğrendim, senin sevginle sevilmeyi öğrendim. senin sayende aile duygusunu tattım. senin o gözyaşların nasıl içimi parçalıyordu, bilemezsin. bize geldiğinden birkaç gün sonra evine döneceğini bilmek canımı yakıyordu, sen benim yatağımda yatarken sesimi duyma diye gizli gizli ağlıyordum. kaderimiz bir acayipti, trajikti. şimdi bir daha birbirimizi göremeyeceğiz. bazı sebeplerden. görmemiş olmanı dilediğim bazı sebeplerden. şu koskaca hayatta ne bir adamı, ne babamı, ne de annemi sevdim. sevgi dediklerinde yüzümde bomboş bir ifade vardı. sana kadar. kolay da ağlayamazdım. müzik eşliğinde belki, ufak ufak. sana sevgim, sana özlemim öyle gerçek ki müziğe gereksinim duymadan, yalnızca klavye tuşlarından çıkan seslerin sinir bozuculuğuyla, seni anımsayarak ağlıyorum. seni çok seviyorum. bu yaşadıklarımız yüzünden senden özür dilerim. beni sana yanlış anlattılar, anlatıyorlar, biliyorum. benden nefret edersen, en azından sen beni özleyip acı çekmezsin. küçücük yaşında ne çok acı yüklediler sırtına. özür dilerim. özür dilerim. ve hayatımda ilk kez bir insanın fotoğrafını cüzdanıma koydum. sana olan sevgimi asla yeterince anlatamayacağım.