bugün

sürekli balkonda oturan beyaz atletli adam

bizim komşu hilmi abi de insanlık müessesesinde bu kategoriye giriyordu.

hilmi abi bütün yaz balkonda oturdu. yer yer geldi çekirdek çitledi. kimi zaman karpuz yedi. çekirdeklerini çıkarmadı hiç. atletini bile yıkatmadı hilmi abi. ters yüz etti bi daha giydi. akşamları cigara içti. kah güldü, kah sövdü. bütün haberlere aynı yorumu yaptı. ''ee burası türkiye hanım ..''

hülasa ; herşey yolundaydı onun için. hep balkondaydı. göbeğiyle, atletiyle.

yine sıcak bir yaz akşamı bir çığlık koptu hilmi abinin evinden. nasıl şaşırdık amk. meğer adam otura otura sandalyeye yapışmış. ameliyatla aldılar hilmi abiyi sandalyeden. bir daha da utancından sokağa çıkmadı o. ne gören oldu ne duyan.
ne zaman mor tepelerin ardında bize elveda diyen eylül güneşi görsem , ne zaman bize eskiyi hatırlatan bir eylül akşamı yaşasam hüzünlere gark olurum.

elmacık kemiklerime süzülen gözyaşım damlar sigaramı söndürür de ben bir türlü sönemem hilmi abi.

ne güzel komşumuzdun sen hilmi abi...
üşüyorum.