bugün

aykut kocaman

kafasında sürekli koşan, baskı yapan dinamik bir takım olan şanssız teknik direktör. büyük maçlara hatalı kadroyla çıkıyor ve 1-0'a yatan garantici daum'u bile arattığı maçlar oluyor. gözü kara olmak bir teknik direktör için şart elbette, ama takımında alex de souza varsa oynatmak ve her hareketini yarara çevirmek zorundasın.

kendisini parreira ve zico ile kıyaslamak biraz insafsızlık olur. belki şu an şampiyonlar ligi'nde yardıran 1. torba takımı porto'nun çeyrek finalde karşımıza çıkması için dua ettiğimiz zico dönemini hepimiz çok özledik, ancak dünyadaki hemen hemen tüm brezilyalı futbolcuların babası olan zico fenerbahçe'ye kadroda 6-7 tane brezilyalı varken, yani şanslı bir dönemde geldi. deivid gol krallığına oynuyor, alex asist kralı oluyor ve 3. sınıf sol bek vederson bile sol kanatta çılgın atıyordu.

aykut ise dönemsel başarıdan ziyade geleceğe yönelik bir takım kurma çabasında. bugün bizi stoch ve alex'ten mahrum bırakıp selçuk'u izlettiği, krasic'i sol kanatta oynattığı spartak moskova maçının ilk yarısı yüzünden hepimiz kendisine öfkeliyiz. şuan hepimiz için en kolay şey takımdan siktirolup gitmesini istemek. sonuçta hepimiz futbol veteranıyız ve teknik direktörlük çoğumuz için çocuk oyuncağı. ancak aykut kocaman'ın hayata geçirmek istediği oyunun bu olmadığını da herkes bilmeli.