bugün

fixxxer

metallica'nin the god that failed ile paralel olan, en underrated $arkilarindan biri fixxxer.

$arkiyi yillardir dinliyorum; fakat bu ak$am ceviriye ba$lamadan önceki dü$ünce faslinda ilk ba$taki fikrimin üstte yazan arkada$lardan birinin belirttigi gibi ödipus kompleks olmasina ragmen, sonradan the god that failed ile birlikte arka arkaya dinledigimde fixxxer'i bu dogrultuda yorumlamanin daha dogru olduguna karar verdim acikcasi.

papa het'in gerek annesinin ölümünden dolayi, gerek kendi inanclarindan dolayi tanri hakkindaki dü$üncelerini $arkilarinda siklikla dile getirdigini metallica dinleyicileri -nem metallica'cilarindan bahsetmiyorum elbette- cok iyi bilir. fixxxer bu dogrultuda the god that failed'i a$an bir zenginlikte tanri ele$tirisini dile getiren bir $arki.

disclaimer: bu çeviriler, kafiye amacı güdülerek, birebir çeviri yapmak amacıyla yapılmış çeviriler değil; tamamen şarkının derinindeki anlamları yakalayabilmek adına, düz yazı amaçlanarak yapılmış çevirilerdir. şarkı yapısına göre bazılarında kafiyelere rastlanabilir. katkıda bulunmak, yanlış olabilecek bir yeri işaret edecek yazarların eleştirileri, daha doğrusu iyi/kötü tüm eleştiriler kabuldür.

***

voodoo bebekleri gibiyiz, iğneler batırılmış hepimize,
biz ve günahlarımız için birer tane.
ve sıraya diziyorsun sen bizi;
batırıyorsun iğnelerini, sürtüyorsun burnumuzu.
bilmek yalnızca senin nezdinde;
düşer miyiz yoksa tökezler miyiz sadece.

fakat söyle bana:
unutturabilir misin babamın yaptıklarını?
doldurabilir misin bu annesine bağlı çocuktaki boşluğu?
atabilir misin onun fırtınalarını içinden?
güç verebilir misin bana yine, ki başlayalım yeniden?

söyle bana:
düzeltebilir misin babamın yaptıklarını?
veya bu ipi kesip özgür bırakabilir misin bizi?
her şey çok güzel gibiyken ve acı çekmiyorken,
saplıyorsun iğneyi, sonra bir iğne daha.

ayna ayna, sihirli ayna
boz bu büyüyü ya da ol bebeğin kendisi.
bak, biliyorsun * iğnelerini ki
hatırlatsın içimizdeki boşluklar bize;
başkalarının elindeki oyuncaklardan ibaret olduğumuzu
ve zamanla parlak iğnelerin döndüğünü paslı demirlere.

hadi sapla!
getir iğneleri!

kanlar, yüzüm için,
kir için akan terim;
taşın üzerinde üç tane x var,
bir ayin başlıyor;
kırsın bu laneti ki
galiba yalnız değilim.
bir tüfek kovanı
ve yarım litre cin;
iğnelere dayanmak adına bizi uyuşturmak için.
nasıl olursa olsun,
geri getirsin inancımızı
tekrar aşka aşık olmak için.

fakat söyle bana:
unutturabilir misin babamın yaptıklarını?
doldurabilir misin bu annesine bağlı çocuktaki boşluğu?
atabilir misin onun fırtınalarını içinden?
güç verebilir misin bana yine, ki başlayalım yeniden?

söyle bana:
düzeltebilir misin babamın yaptıklarını?
veya bu ipi kesip özgür bırakabilir misin bizi?
her şey çok güzel gibiyken ve acı çekmiyorken,
saplıyorsun iğneyi, sonra bir iğne daha.

artık iğneler saplanmasın içime,
yeter, yeter, saplanmasın artık.
yeter, yeter, yeter!
saplanmasınlar artık içime.

***