bugün

part time

kısmi zamanlı çalışma adı verilen ve çalışanları bekleyen yeni tehlikenin adıdır.
ülkemizde yeni çalışma ve sosyal güvenlik düzenlemeleri ile, kısmi zamanlı işçi çalıştırmak işverenler açısından cazip kılınmaya başlamıştır. iş kanunu'na göre kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.
yani işveren çalışma süresini kısaltarak daha ucuz bir iş gücü maliyetine ulaşabilecektir. 45 saatlik bir çalışma haftası yerine bunun üçte ikisi yani 30 saatlik bir çalışma haftası ücreti alacaktır. sosyal sigortalar açısından, halen mevcut düzende ssk genelgesiyle sağlanan part time çalışanların 30 günden az prim ödeme gün sayısı ile çalıştırılabilmesi imkanı 2007 yılı başında yürürlüğe girmesi beklenen sosyal siortalar ve genel sağlık sigortası kanunu ile yasal düzenleme haline gelmektedir.
bu durum karşısında, günde 3 saat aylık 30 gün çalıştırdığınız bir işçi için 3 x 30 = 90 / 7,5 = 12 gün ssk primi ödenecektir. ayda 12 gün çalışmış görünen bu işçi de yine aynı kanuna göre 9000 günlük primi 62,5 yılda tamamlayacağından en iyi ihtimalle 84 yaşından sonra emekliliğe hak kazanacaktır. yanlız şu unutulmamalıdır ki, hükümetimiz bu durumdaki kişileri düşünmüş ve ay içerisindeki eksik yatan primlerinizi isteğe bağlı olarak ödeyebilirsiniz demiştir. *
vel hasıl-ı kelam, kısmi süreli sözleşmeyle hem ücret hem sigorta primi yönünden ucuz adam çalıştırmanın yasal alt yapısını hazırlayanlar, işsiz kalmaktansa her koşulda çalışmaya razı bir kitlenin varlığından haberdarlar. sosyal devleti ortadan kaldırıp küreselleşmenin ideolojisi neoliberalizm'e sarılanlar çalışanların mutsuz olacağı bir düzenden verimlilik ve kalkınma bekliyorsa, daha çok beklerler. *