bugün
- jose mourinho19
- bu gece intihar edeceğim18
- aşkım kapışmak8
- barbara palvin'in aldatılması12
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı13
- eskorta 220 bin lira gönderen adam8
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba12
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz32
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması14
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu16
- ismail kartal9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün15
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- magicovento cesurluğu12
- üçten fazla dövmesi olan kız12
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- amında oyalanmak istiyorum11
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak13
- albay kemal15
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür15
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız12
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi17
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması11
- atatürkün mason localarını kapattırması13
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi8
- d varank21
- uzun entry giren erkek9
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- kadınların erkeklerden üstün olduğu konular18
- israilin kurulmasına kimler öncülük etti14
- zenci erkekler neden ilgi görüyor9
ve yıllar sonra...
sahil kasabasında büyümek çocukluğunuzu ve hayatınızın tamamını öyle derinden etkiler ki bunu ancak orayı terkedip büyük şehrin karmaşasına daldığınızda anlarsınız.. ilk biranızı içtiğiniz sahil lokantasının yerini karanlık meyhaneler, çay içip güneşin batışını izlediğiniz çay bahçelerinin yerini o toparklar, balık ekmeğin yerini pizza almıştır.. alışmak zorundasınızdır.. ve alışırsınız da.. ilk öpüşmenizi yaşadığınız dalgakıran kayalıklarıartık çok uzaktadır..ve uzakta olan herşey unutulmaya mahkumdur zaten.. artık babanızın armağanı el yapımı oltanın yerinde evrak çantanız ve okul çıkışı sırt çantalarınızı meyhaneci niko' nun bahçesine atıp limana koşturuşunuzun yerine de bankalara koşturuşunuz vardır.. yosun kokusu rüyalarınıza bile uğramamaktadır artık.. bir eşiniz, iki de çocuğunuz vardır.. ve içlerinden birinini deniz gözlü olması nedenini hatırlamasanızda içinizi acıtır.. bir anlığına da olsa yıllar evvel o limanda yüreğinizi şişiren duygu gelip oturur içinize. ama böyle duygularla kaybedilecek vakit yoktur.. çünkü yapılacak bir sürü güneşsiz, yakamozsuz, martısız iş vardır..
aradan yıllar geçer.. siz artık kahramanı tek gözlü bir korsan olan o şortlu kara oğlan değil, işadamı rüzgarsınızdır artık.. zayıf omuzlarınızı titrete titrete nedensizce limanın ucundaki deniz feneri' nde ağladığınız yıllar çok uzakta kalmıştır.. arada yaşlı babanızın o nazik el yazısıyla yazıp yolladığı mektuplar olmasa, belki de hiç öyle bir sahil kasabası olmamıştır sizin için.. zaman sizi o kadar acımasız öpmüştür ve siz dudaklarınızı zamana esir etmişsinizdir.
bir gün yorgun bir akşamüstü eve erken gelirsiniz.. kapıda eşiniz sizi iki damla gözyaşıyla karşılar.. kızınız ve oğlunuz komşunun bahçesine oynamaya yollanmıştır..içeriye geçersiniz ürkek ve soran bakışlarla.. salonda her iş dönüşü oturduğunuz kanapenin üstünde bir mektup vardır.. babanızdan gelen kısa bir mektup.. bu kez o güzel yazısından eser yoktur. kargacık burgacık, belli ki ıslanıp kurumuş bir kağıda yazılı bir mektuptur..
okumak için mektuba yanaşırken, vefalı eşiniz sevgisini ve üzüntüsünü hissettirircesine kolunuza dokunup sarılır size.. okudukça; yıllar evvel gözbebeklerinize hücum eden tuzlu gözyaşlarınızın daha yakıcısı gelir üstünüze.. serpiliniz; evlenip yerleştiği o büyük şehirde çocukluğunun ağır acılrını unutamamamış, bu karanlık lacivert hayata katlanamamış asmıştır kendini.. o deniz gözlerin sahibi, o ince öpülesi boynun sahibi sarı bukleli saçlı ilk aşkınız kendini öldürmüştür.. ve bu hayattan uzak denizlere giderken de rüzgarına bir mektup bırakmış, mektubun yanında da denziminaresinden bir kolye..
gücünüz kalmaz o mektubu okumaya. ağlamak dindirmez acınızı.. korkarsınız bu hayatı yaşamaktan. sizin de deniz gözlü ismi serpil olan bir kızınız vardır.. ve umudunuz yoktur artık martılardan yana. koşarak üst kata çıakr. sandıktaki o muskayı bulur. serpil' in ucu yanık saçlarını öper, koklar, ağlar çok ağlarsınız. bir otobüse atlar dönersiniz büyüdüğünüz ve unuttuğunuzu sandığınız sahil kasabasına.. daha babanızın ellerini öpmeden dalgakıranlardaki kayalıklara gidersiniz. ve oturup ağlarsınız bahtınıza.. sevginize...kayıp çocukluğunuza..
ve bilirsiniz artık;
ilk aşk asla bitmez, ilk aşkınız ölünce siz de ölürsünüz..
sahil kasabasında büyümek çocukluğunuzu ve hayatınızın tamamını öyle derinden etkiler ki bunu ancak orayı terkedip büyük şehrin karmaşasına daldığınızda anlarsınız.. ilk biranızı içtiğiniz sahil lokantasının yerini karanlık meyhaneler, çay içip güneşin batışını izlediğiniz çay bahçelerinin yerini o toparklar, balık ekmeğin yerini pizza almıştır.. alışmak zorundasınızdır.. ve alışırsınız da.. ilk öpüşmenizi yaşadığınız dalgakıran kayalıklarıartık çok uzaktadır..ve uzakta olan herşey unutulmaya mahkumdur zaten.. artık babanızın armağanı el yapımı oltanın yerinde evrak çantanız ve okul çıkışı sırt çantalarınızı meyhaneci niko' nun bahçesine atıp limana koşturuşunuzun yerine de bankalara koşturuşunuz vardır.. yosun kokusu rüyalarınıza bile uğramamaktadır artık.. bir eşiniz, iki de çocuğunuz vardır.. ve içlerinden birinini deniz gözlü olması nedenini hatırlamasanızda içinizi acıtır.. bir anlığına da olsa yıllar evvel o limanda yüreğinizi şişiren duygu gelip oturur içinize. ama böyle duygularla kaybedilecek vakit yoktur.. çünkü yapılacak bir sürü güneşsiz, yakamozsuz, martısız iş vardır..
aradan yıllar geçer.. siz artık kahramanı tek gözlü bir korsan olan o şortlu kara oğlan değil, işadamı rüzgarsınızdır artık.. zayıf omuzlarınızı titrete titrete nedensizce limanın ucundaki deniz feneri' nde ağladığınız yıllar çok uzakta kalmıştır.. arada yaşlı babanızın o nazik el yazısıyla yazıp yolladığı mektuplar olmasa, belki de hiç öyle bir sahil kasabası olmamıştır sizin için.. zaman sizi o kadar acımasız öpmüştür ve siz dudaklarınızı zamana esir etmişsinizdir.
bir gün yorgun bir akşamüstü eve erken gelirsiniz.. kapıda eşiniz sizi iki damla gözyaşıyla karşılar.. kızınız ve oğlunuz komşunun bahçesine oynamaya yollanmıştır..içeriye geçersiniz ürkek ve soran bakışlarla.. salonda her iş dönüşü oturduğunuz kanapenin üstünde bir mektup vardır.. babanızdan gelen kısa bir mektup.. bu kez o güzel yazısından eser yoktur. kargacık burgacık, belli ki ıslanıp kurumuş bir kağıda yazılı bir mektuptur..
okumak için mektuba yanaşırken, vefalı eşiniz sevgisini ve üzüntüsünü hissettirircesine kolunuza dokunup sarılır size.. okudukça; yıllar evvel gözbebeklerinize hücum eden tuzlu gözyaşlarınızın daha yakıcısı gelir üstünüze.. serpiliniz; evlenip yerleştiği o büyük şehirde çocukluğunun ağır acılrını unutamamamış, bu karanlık lacivert hayata katlanamamış asmıştır kendini.. o deniz gözlerin sahibi, o ince öpülesi boynun sahibi sarı bukleli saçlı ilk aşkınız kendini öldürmüştür.. ve bu hayattan uzak denizlere giderken de rüzgarına bir mektup bırakmış, mektubun yanında da denziminaresinden bir kolye..
gücünüz kalmaz o mektubu okumaya. ağlamak dindirmez acınızı.. korkarsınız bu hayatı yaşamaktan. sizin de deniz gözlü ismi serpil olan bir kızınız vardır.. ve umudunuz yoktur artık martılardan yana. koşarak üst kata çıakr. sandıktaki o muskayı bulur. serpil' in ucu yanık saçlarını öper, koklar, ağlar çok ağlarsınız. bir otobüse atlar dönersiniz büyüdüğünüz ve unuttuğunuzu sandığınız sahil kasabasına.. daha babanızın ellerini öpmeden dalgakıranlardaki kayalıklara gidersiniz. ve oturup ağlarsınız bahtınıza.. sevginize...kayıp çocukluğunuza..
ve bilirsiniz artık;
ilk aşk asla bitmez, ilk aşkınız ölünce siz de ölürsünüz..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar