bugün

kapının önünde her gün bekleyen kedi

anahtar ararken farkettiğim ve başlarda pist diye kovduğum, sonrasında yemek vermeye başladığım kedidir.
bizim apartmanın önüne, yan komşum sayesinde alışmış. her gün bekliyor orada.
bugün gelince bir bakındım, yok.
o sırada yan komşum geldi. dedim;

- sizin kedi yok ortalıkta?
+ artık gelemez zaten.
- neden hayrola?
+ arabanın biri ezmiş. ( bir erkeğin gözlerinin dolması...)
- üzüldüm, ben bile alışmıştım...üzülmeyin. (üzülmeyin derken insanın sesi kısılıyor, yemiyor.)
+ iyi akşamlar...(o sırada o gözyaşı süzüldü, gördüm dönerken.)

eve girdim, içim bir garip. üniversite gençliğinin özellikle benim oturduğum sokakta hız yapmaları, hava atmaları, kazaları zaten bilindik. muhtemelen o kediyi ezen de bu şerefsizlerden biri. ne sanıyorsun burayı?
ara sokakta hava basacaksın diye birisi arkadaşını kaybetti. bu adam yalnız yaşayan, kimseye kötülüğü dokunmayan biri.
bir gün olsun yüzünü asık görmemiştim.
içim burkuldu. daha yavruydu o kedi.
iyi bok yedin geri zekalı. iyi. bok.