bugün

bütün ümidim gençliktedir

Genç nüfuslar ülkelerin en önemli güçleridir. Bu güç, doğru eğitildiği ve vatan sevgisi ile harmanlandığında ülkelerin geleceği sağlam ellere teslim edilmiş olur. Milli mücadelemizin başlangıç tarihi kabul edilen 19 mayıs 1919' da Atatürk, 38 yaşında genç bir general olarak samsun' a ayak basmış ve milli mücadele ateşini tüm ulusumuzda yakmıştır. Atatürk bu gücü, bizzat kendi gençliği ve Türk gençliğinden almıştır.

Atatürk; Büyük Nutuk' ta sözlerini sonlandırırken:

'' Bugün vasıl olduğumuz netice, asırlardan beri çekilen milli musibetlerin intibahı ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu neticeyi, Türk gençliğine emanet ediyorum. Ey Türk gençliği! '' şeklinde tamamlamıştır.

9 Mayıs 1938'de Ankara' daki törende veda ettiği Türk gençlerini, 29 Ekim 1938 Cumhuriyet Bayramı gecesi son bir kere daha gördü. Gençler, Boğaziçi vapurlarından birini tutmuşlar, Dolmabahçe Sarayı' nın rıhtımına yaklaşmışlar, sevinç gösterileri yapıyorlardı. Atatürk, kesik kesik konuşarak pencereye gitmek istediğini anlattı. Kollarına girdiler, pencere kenarındaki koltuğa oturdu, eli ile gemiye işaret etti. Vapurda bir kıyamettir koptu. Gençler hep bir ağızdan: '' Dağ başını duman almış, Gümüş dere durmaz akar'' marşını söylüyorlardı. Atatürk mırıldandı: - ''Bu bayramlar ve yarınlar sizindir, güle güle! '' dedi ve yatağına döndü.

Böyle büyük bir insanı, Türk gençleri olarak asla unutmayacak ve bıraktığı cumhuriyeti sonuna kadar koruyacağız.