bugün

emre belözoğlu

Galatasaray'da oynarken belki de yaşının küçüklüğü nedeniyle pek bir sempatik gelirdi herkese. Ne olduysa Avrupa'ya gitti geldi ve Fener formasını giydikten sonra oldu. Herkesin sevdiği bir oyuncu neredeyse kimsenin sevmediği biri haline geldi. Galatasaray'da olsa Fatih Terim onu adam ederdi. Ama Aykut Kocaman uğraşmaz onunla. Trabzonspor maçında rakibi Zokora'ya sarf ettiği laflar için direkten döndü ve 2 maç ceza aldı. Cezası için oylama yapılırken disiplin kurulu üyeleri sarf ettiği sözlerin ırkçılık mı hakaret mi içerdiğine net olarak karar veremedi ve 3 -3 berabere kalındı. Son olarak PFDK Başkanı da hakaretten yana oy kullandı ve 2 maç ceza aldı. Yoksa karar "ırkçılık"tan yana çıkmış olsa bu ceza çok daha ağır olacaktı. PFDK Başkanı'nın Fenerbahçeli olmasından dolayı "ırkçılık" değil "hakaret" yönünde oy vermesi de diğer üyelerce "Fenerbahçeliliğinizi konuşturdunuz, skandal bir karara imza attınız" şeklinde eleştirilere neden oldu.

Şimdi olayın kahramanı Emre Belözoğlu değil de başka bir futbolcu olsaydı insan bir nebze olsun şüphe duyar ve anlayışla karşılayabilirdi. Ama Emre, o bücür, sempatik görüntüsünün ardında gerçekten de çok itici bir insan. Bu olay, hakkında yapılan ne ilk ne de son suçlama olacak. 2009 yılında Galatasaraylı siyahi futbolcu Saidou'ya da Kayserisporlu Cangele'ye de eliyle boğaz kesme hareketi yapmış, ingiltere'de oynandığı dönemde şimdiki takım arkadaşı Yobo'ya da ırkçı hakarette bulunduğu gerekçesiyle soruşturma geçiştirmişti. Hepsinden de önemlisi basın tribüne nah hareketi çeken de, daha maçın 3. dakikasında ya kendisine yapılan ya da kendisinin yaptığı faul sonrası rakibinin üzerine koşturan da, hakemlere hemen hemen karşılaşmada parmağıyla "ikaz" işareti yapan da hep aynı kişi... Hatta son olarak, şu an formasını giydiği Fenerbahçe takımının efsane isimlerinden Rıdvan Dilmen kendisini eleştirdiğinde bile "Ben daha kariyerliyim, o kim oluyo" diyebilmişse bu Emre Belözoğlu'nun ne kadar vefasız, ne kadar kibirli bir insan olduğunu, ustaya saygı gibi geleneksel değerlerimizden nasıl da hiç nasiplenmediğini göstermektedir.

Son olarak Fenerbahçe kulübü bence yeni bir yanlışa neden olacak şekilde bu oyuncusunun arkasında durarak aldığı iki maç cezaya istinaden tahkim kuruluna gidiyor. Trabzonspor kulübü de Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmek üzere Trabzon Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Zira yeni yasanın 14. maddesi 2. fıkrasına göre takdiren 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası alabilir Emre...

Son olarak dedim ama şunu eklemeyi unutmuşum:
Sadri Şener gazetelere yaptığı açıklamalarda şu dikkat çekiyor. Geçen sene Haziran ayında Belçika maçı sonrası Trabzonsporlular Emre Belözoğlu'na küfretmişler. Emre de bunun intikamını alabilmek için uçakta Sadri Şener'i dövmek için beklemiş. Sadri Şener bu olaya Mahmut Özgener ile Levent Kızıl'ın da şahitlik yaptığını söylüyor. Bu olay bile Emre'nin ne kadar dengesiz bir yapıya şahit olduğunu kanıtlıyor. Sadri Şener de güzel eklemiş ama: "Trabzonsporlular ona küfretti diye beni dövmeye gelecekmiş. Bana da Fenerbahçeliler küfür ediyor. Ben kulüp başkanıyım sen futbolcusun. Sen bu işten para kazanıyorsun ben cebimdekini veriyorum. Küfür yediysen bük kafanı git. Mustafa Kemal'in silah arkadaşı değilsin ki..."