bugün

bu bir çağrıdır

Yky'nin özel baskı ayağına, fiyatını uçurduğu gerçeği bir yana "binbir çiçekli bahçe" ayarında mis gibi bir derleme kitap olmuş. hele ape musa'nın öldürülmesinin ardından 1992'de yazdığı "ya devlet başa ya kuzgun leşe değil" yazısı var ki, yalın anlatımın doruklarında uçuşan naif kalemden akan mürekkebi, iliklerime kadar hissettirmiştir. şöyle ki;

“Benimki belki de bir tuhaf inanç. Ben, hiçbir insanın, gözlerini kan bürümüş de olsa, işkenceci de olsa, yüzlerce insanın katili de olsa, Musa Anter gibilerine kıyabileceğine inanamazdım. Musa Anteri yirmi üç yaşlarındayken tanıdım. Dostluğumuz o gün bugündür sürüyordu. Dünyaya hep iyilikle bakan bir kişiydi. En karanlık, en zalim günlerde bile hep aydınlık, hep umutlu, hep inançlı olurdu. En kötü insanda bile bir iyi yan arar, bulur, o insanı, o küçücük iyi yönüyle sevmeye, anlamaya çalışırdı. Düşüncelerine sonuna kadar, inatla bağlıydı. Etiyle kemiğiyle kendi kültürünün, kimliğinin yok olmasına karşıydı. Savaşımı sonuna kadar, eksilmeden, ölümüne kadar sürdü. Ölümü de işte bu yüzden oldu. Ape Musa mutlu öldü. Savaşımının sonunu görmedi, ama ışığını gördü.
güncel Önemli Başlıklar