bugün

geri zekalılara hazırlanan haber ve bilgiler

Yayınları deşifre edelim, arkasındaki mesajları görelim derken, kendimi objektif iş ve gazetecilik yapma dersi verirken buluyorum. Anladığımdan değil, ama iş düsturu diye birşey vardır, insan kendine pay çıkartır bazı konularda. Bakın şimdi:

http://spor.milliyet.com.....2012/1515662/default.htm

Süleyman Seba açıklama yapıyor, diyor ki ben Yalçın Karadeniz'i aday olarak göstermedim. Şimdi habere bakın:

http://spor.milliyet.com.....2012/1514646/default.htm

Yazılı olarak açıklama yaptığı söyleniyor. Burada objektif bakalım bir çelişki var. Ya Süleyman Seba yalancı ya da bu haberi yapanlar. Bitti mi, hayır:

http://spor.milliyet.com.....2012/1515095/default.htm

Süleyman Seba'nın açıklaması üzerine aday olan ve adaylıktan çekilenler var. Şimdi, durumdan etkilenen ve vazife çıkartanlar söz konusu.

Ben diyorum ki ortada en az bir yalancı var. Bu yalancı Süleyman Seba ise basının ağzından girip burnundan çıkıp bunu ortaya dökmesi lazım. Resmen manipülasyon yapılmış durumda, açıklamadan etkilenenler var.

Yok, Seba böyle bir açıklama yapmadıysa, tarih sırasına göre ilk iki haber külliyen yalan demektir. Bu kurguyu kim niye yapıyor? Yoksa tüm haberler bu şekilde mi üretiliyor, kurgu dünyasında mı yaşıyoruz. Buna mutlaka edit atacağım çünkü havada kalan birşey var burada. Birisi açıklasın, ben mi gerizekalıyım yoksa beni gerizekalı yerine koymaya çalışanlar mı var?

edit: Anlaşılan o ki, Seba arkadaş arasında birşeyler söylüyor ve bu basına yetiştiriliyor. Yani yazılı açıklama ifadesi yalan. Ayrıca bu demek oluyor ki, bu haberi duyan akıllı muhabirlerden herhangi birisi gidip Seba'dan haberi teyit etmemiş. Bir de sanki olağanüstü bir durum gibi adamın düzeltme yapmasını haberleştiriyorlar. Bu gelen haberin doğruluğunu teyit etmeyi akıl edemeyen kuşbeyinlilerin utancıdır, utanmak yerine yeni haber bulmuş gibi yayınlamıyorlar mı?! Oof of!!

Bu arada Yalçın Karadeniz Beşiktaş - Atletico Madrid maçında içişleri Bakanı idris Naim Şahin ile yan yanaydı. Tesadüf? Protokol gereği? Yoksa??