bugün

eski sevgili

sana sımsıkı sarılmak istiyordum... ah bir görsem, bitirsem içimdeki özlemini bu kadar zor gelmeyecekti senden, sevginden vazgeçmek... nasıl olsa alışkınım ya seni görmemeye, galiba böyle de başarabilirim...

ama eğer hissedersen hayatından çekildiğimi bana sana geri dönmemem için şans dile...

neler yazmak istiyorum sana bir bilsen, tek yapabildiğim yazmak olduğundan yine yazıyorum işte! Seni daha önce de yazmıştım ama bu kez bir daha yazmamak üzere, seni beynimde, içimde bitirerek yazıyorum, ya da bitirmek isteyerek... ne kadar sürer bilmiyorum ama ben senden, sevginden vazgeçmek istiyorum.

yine senden habersiz...ben seni severken de senden habersiz sevmiştim. belki de kendimden bile habersiz...

dünyaları etrafında döndürmek isteyen bir kalbi bilerek isteyemezdim. kendimden ve senden habersiz "bir tanem" olmuştun sen... öyle ya; sen bir taneydin; eşin benzerin yoktu yeryüzünde, yoktu sen kadar
güzel güleni, sen dünyalar tatlımdın!

yaşanmamış ve yaşamamış olsam bile sen özeldin... aşk özeldi....

yağmurda aşk başkadır diyenlere gülüyordum ama bende yağmurda üşüyen
ellerini severek başladım seni sevmeye... mayıstı... üniversiteye hiç o kadar güzel yağmur yağmazdı....

önce aldırmadım seninle güzelleşen herşeye... sonra tüm parfümeri dükkanlarını aşındırıp kokunu ararken anladım seni deliler gibi özlediğimi...

ne kadar gerçeksen o kadar yalandın... ve ben her seferinde en
baştan başladım... yeniden bir sondayım ama bu kez yeniden başlayacak gücüm yok... ben senden vazgeçmek istiyorum!

herkes gibi biri olmanı yada hiç kimse olmanı istiyorum... sesini duymak için telefonlara sarılmaktan vazgeçmek, ismini duyduğumda içimin titreyip, gözlerimin dolmasından kurtulmak istiyorum... senin benim için herhangi biri olman ne kadar zor bir bilsen... zaten kolay olan ne vardı ki benim için; sanki seni öldürmemle sevmem arasında hiç bir fark yoktu.... ve ben hep sevgim yüzünden cezalıydım... hiç sonu olmayan bir yolda seninle yürümek, yeni çıkan filmleri birlikte izlemek, saatlerce sana sarılı kalmak, sadece ama sadece bir kez olsun sana sarılıp uyumak, bir sabah gözlerimi açtığımda yanımda seni bulmak isterken, sen sevgimle utanmamı sağladığın için galiba gerçekten bir taneydin!

işte bu yüzden imkansızlığına hep inandım!

ben yalnız kalıp seni düşünmeyi deli gibi sever olduğumda, sen benim her şeyim olduğunda ben senin için hiç yoktum... bu yüzden yalnızlıklarım, ağlamalarım, özlemlerim canını hiç acıtmadı. benim tarafımdan sevilmek belki de hayatında önemseyeceğin en son şeydi...

keşke kendi dünyamda bir zamanlar seni sevdimden hiç bahsetmeseydim
sen beni hiç sevmedin!
ben seni seviyorum dediğimde seni seviyordum!
ben seni özlüyorum dediğimde seni özlüyordum.
ben senin için ölürüm dediğimde ben senin özleminden zaten ölüyordum...

ve ben şimdi senin hayatından gidiyorum!

ne zaman mayısta bir yağmur yağsa, ben üniversitede ıslanıyor olacağım, ne zaman bir parfümeriye girsem hala kokunu arıyor olacağım, ne zaman bir havuz görsem, kenarında oturup seni bekliyor olacağım demiştim... başaramadım...

ben kaybettim...
sen kazandın!
artık sesimi duymayacaksın...

sana sımsıkı sarılmak istiyordum, kokunu içime yıllarca bana yetecek kadar çekerek, sana sımsıkı sarılmak istiyordum.... gelmedin!

gelsen yapabilir miydim bilmiyorum... ben artık gidiyorum dünyalar tatlım...

eğer hayatından çekildiğimi hissedersen, bana sana geri dönmemem ve seni yeniden deliler gibi sevmemem için şans dile...

ve lütfen, mayısta yağmur yağdığında ağacımızın altına gelme. artık aşkımız gibi o ağaçta kökünden söküldü, yandı bitti kül oldu....

yıllar sonra gelen edit: evlendin gittin ve sikimde bile olmadı. aşk geçici bir körlükmüş demek ki.