bugün

merve kavakçı

kılık kıyafet kanunundan, anayasa mahkemesi'nin iptal kararlarından ve en önemlisi laiklikten habersiz kişilerin hala "kamu kurumu değildi yea" diyerek savunmaya çalıştığı kadın. kusura bakmayın ama kimse o kadının müslüman olup olmadığını görmek zorunda değil. hala dinin insanın içinde yaşaması gerektiğini bilmeyen insanların "müslüman" diyerek övmeye çalıştığı bir yerde ne laikliğinden bahsedeceksek. ayrıca anlaşılan türban 1980 lerden sonra ülkeye gelmeden önce kimse müslüman değilmiş onu öğreniyoruz. türban= müslümanlıkmış. türbanı taktığın anda hop cillop müslüman ve sütten çıkmış ak kaşıksın. vay anasını...

ben de kendi inancım dolayısıyla çıplak olarak meclise gitsem acaba aynı itibarı bana da iade ederler mi? meclis içtüzüğü 56. maddede ceket ve kravattan bahsediliyor ama nereye giyilecğei yazmıyor. böyle bir bahaneyle istediğin kadar esnetirsin kuralı. etik olur mu? olmaz. ama maksat kendi inancını baskın göstermek olduğu içni etik metik hak getire.

ortada böyle bir durum varken türban takıp meclise girmek provokasyondan başka bir şey değil. zaten kendisin türkiye sonrası hayatına bakarsak bunun nedenini gayet iyi görmekteyiz. kadının milletvekilliği sırasıdna abd vatandşlığı ortaya çıkıyor ama biz iade i itibar yapıyoruz. kurban olduğumun ileri demokrasisi...