bugün

merve kavakçı

kendisini tanımıyormuşuz da, türbanla girmek ne haddineymiş de, "öyle bir iç tüzük yok yeeeaa"mış da şeklinde pohpohlanan, iktidar yalakası yavşaklarca yüceltilen misyoner kişilik. tabi şimdi gün iktidarı yalama günü...

kendisini gayet iyi tanıyanlar ise şu yemini ettiğini unutmuyor neyse ki:

"burada, önünüzde, şimdiye kadar uyrukluğunda bulunduğum her türlü devlet uyrukluğunu ve egemenliğini reddettiğime, bundan böyle abd anayasasını ve yasalarını iç ve dış tüm düşmanlara karşı savunacağıma, abd'ye bağlılık ve sadakat göstereceğime, kanunun gerektirdiği hallerde abd ordusuna hizmet vereceğime, kanunun gerektirdiği hallerde sivil yönetim altında ulusal önemi olan işlerde çalışacağıma ve bu yükümlülükleri özgür bir şekilde, akıl sağlığım yerinde ve samimi olarak üstleneceğime yemin ederim. tanrı yardımcım olsun"

ha bir de ölmüş bir insanın arkasından atıp tutmak, dalga geçmek ise tam da günümüz müslümanının üslup ve görgüsüne yakışır bir tavırdır. bülent ecevit'in hastalığı ve ölümü ile dalga geçenler kendi başbakanları rte'nin mevcut hastalığı ve bedenen her gün daha da zayıf duruma düşmesini nasıl yorumluyor merak içindeyiz...