alttan ders almak

her dönem verilen derslerin bünyeye fazla gelmesi.

bir anne bebeğe fazla yemek verirse bebek kusar, 30 gb lık bilgisayara 31 gb lık data yüklersen o bilgisayarın kapsitesi elvermez. sen uçlu kalemin içerisine iki kutu uç sığdırabiliyormusun? tabii ki hayır.
öğrenci o dersleri verecek kapasitesi yok ise alttan ders almaya mecburdur. sistem yanlış vurgulamak istediğim nokta bu. her öğrencinin kapasitesi belli ve sen bunu üstüne çıkmaya çalışıyorsun. tabiki bebek gibi kusar, bilgisayar gibi hata verir, uçlu kalem gibi bozulur.
herkes farklı. iki ayrı örnek vereceğim. başka bir entry de söz etmiştim gerçi.
sınıf arkadaşım pınar. alttan 11 tane dersi var. ve hala vermemek durumunda. insan daha birinci sınıftan matematik, mühendislik temelleri gibi dersleri bırakabilirmi? nasıl bir bünyedir. ve bize gelip hayıflanıyor, "berat çok yüklendiler bana. ben bu kadar dersi veremem, veremeyeceğimi bildikleri halde neden yükleniyorlar" diye. ama atladığı bi nokta vardı. bende o sınıftaydım ve derslere girmeden çad yapıp, dışarıdan açıköğretim okuyup, kendi derslerimi verdiğim yetmediği gibi üst sınıftan ders alıyordum. ikimizde aynı sınıfın öğrencisiyiz. sistemi eleştriyorum ben. bireysel hareket etmeleri gerekir. kişilerle ilgilenmeleri gerekir. hem ben orada harcanıyorum, hem o kızcağız orada eziliyor.
yani sistem yanlışlığı yüzünden yetersiz öğrenciler çok eziliyor.