bugün

yazarların başından geçen tuhaf olaylar

evvelsi gün mü neydi... sözlükte sabahın dörtlerine kadar takıldım yine. uykum geldi. tam yatıcam, midem kazındı. mutfakta bir parça simit kamış. onu attım ağzıma su içip yattım. sabah kalktım yüzümü yıkarken ön dişimle bir yanındaki dişin arasında bir siyahlık fark ettim. "ananı sikiyim" dedim "lan bu diş ne ara çürümüş ya, amınakoyiyim hemen gidip diş macununu fırçayı alıp fırçalıyım, mahvolmuş diş ya, ta amına koyiyim nasıl da hiç dikkatli bakmamışım, hay sikiyim ya" derken şöyle tırnağımın ucuyla bi yokladım, bi baktım dün gece yatmadan evvel ağzıma tıkıştırdığım simitten yanık bir susam parçası yapışmış tam araya, ama nasıl, bildiğin hafiften çürümüş gibi görünüyo. götümü uçuklattı namussuz. sonra susam kırıntısı olduğunu anlayınca bi rahatladım bi rahatladım sormayın... o rahatlamadan sonra diş miş fırçalamadım daha. belki çok geyik gelebilir ama bazı şeylerin değerini kaybetmeden anlamıyoruz. bazen kaybedeceğimizi bile bile aptalca davranmakta diretiyoruz. kaybedince de ne yapsak geri gelmiyor kaybettiklerimiz.

neyse dişlerimi fırçalayım da yatayım bari... ya da siktir et ya zor geldi amk, yarın sabahtan itibaren başlarım fırçalamaya...