bugün

kadın erkek eşitliği

Sadece kadınların penceresinden bakılan, artık müge anlı tarzı programlarda savunulmaya başlanacak kadar ele ayağa düşmüş ve yalnızca kadın lehine düzenlemeler içerdiği takdirde haklı bulunan eşitlik. Öncelikle bu satırların sahibinin gerçekten eşitlik isteyen biri olduğunu ve hiç bir kadının asla ve asla dayak, tecavüz, fiziksel ve ruhsal şiddet, töre cinayeti vb. şeyleri haketmediklerini sonuna kadar savunan biri olduğunu belirterek diyeceklerime başlamak istiyorum zira diyeceklerim televizyonda veya herhangi bir dost meclisinde duyamacağınız cinsten olacak kanımca.

Kadın erkek elbette eşit olmalı ve hayatın her yerinde kadın da erkek de yer alamalıdır, fakat ben maalesef kadın hakları savunucusu olduğunu iddia eden feministlerin hiç de samimi olmadığına inanıyorum. Bunun sebebi şudur, ülkemizde bugün elbette kadınalrın cinayete kurban gittikler, dayak yedikleri vs. su götürmez bir gerçek. Bunu savunan kim peki ? Genelde şehirli diyebileceğimiz belli bir makam mevki sahibi kadınlar. Yani aslında direk bu işlerin muhatabı olmayan bir kesim kadın. Aynı kesim, ki buradan itibaren kendilerine feministler diyeceğim, her alanda eşitliği istediklerini iddia ediyorlar ki şahsımca da böyle olması gerekiyor elbette. Peki, gelelim ülkemizdeki en büyük kadın-erkek eşitsizliğinin yasal platformdaki örneğine. Askerlik hizmeti, belli bir yaşı doldurmuş olan erkeklere yüklenmiş bir sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır bugün. Kadınların bu yükümlülükten muaf tutulmasının savunması hep klasiktir, "ama biz kadınız güçsüzüz nasıl kaldıralım 20kg'lik silahları ?". Peki o zaman kadınlarımızın kendilerine şunu sormasını istiyorum, finlandiya, rusya, isveç vs. gibi memleketlerde kadınların maden işçiliğinden, tır şoförlüğüne her türlü mesleği yaptıkları gerçeğini göz önüne koyarsak bu argüman geçerliliğini direk yitirmiyor mu ? Hadi diyelim yitirmiyor, o halde kadınlara daha hafif bir askerlik görevi ya da ne bileyim askerlik yapmadıkları için bir vergi vermeleri vs. gibi bir yükümlülük getirilebilir yeterki sen cidden eşitlik iste ve samimi ol bu konuda ama ülkemizde kadınlar askerlikten otomatikman muaf tutuluyor bu da cinsiyet eşitsizliğine sebebiyet veriyor. Feministlere söz konusu soruyu ilettiğinizde " biz aynı zamanda anti-militaristiz" gibi bir cevap alırsınız. Yani türkçesi " biz işimize gelince eşitlik isteriz eşek gibi de erkekler gidecek askere" demeye gelen bir cevap alırsınız dolayısıyla feministler bu konuda şahsi kanaatim eşitlik falan istememekte mevcut durumdan memnun görünmektedirler. Dolayısyla aslında askerlik alanında bariz bir eşitsizlik söz konusuyken, feminist kadınlarımızın nedense bu eşitsizlik akıllarına gelmemekte ve bir anda ataerkil diye aşağıladıkları toplumun dediği gibi " güçsüz " olduklarını peşinen kabul etmektedirler.

ikincisi, hepinizin malumu kız çocukların evlenene kadar babalarından ötürü maaş ve pasaport gibi bazı ayrıcalıkları varken erkek çocukların yalnızca 18'ini doldurana kadar bu haklara sahip olmaları. Bunu sorunca alacağınız cevap da açıktır "Türkiye'de kadın olmak zor, o yüzden buna ihtiyaç var.". E güzel kardeşim kadın olmak zor da erkek olmak çok mu kolay ? Erkeğin hiç mi bi sıkıntısı yok, 18'ini doldurur doldurmaz sanki 10 bin dolar maaşla işe mi başlıyor erkekler bu memlekette? Yasal platformda kadın lehine tanınmış bir hak olan bu durum bal gibi de cinsiyet eşitsizliğine sebebiyet vermekte. Fakat kalkıp da bunu dile getiren bir kadın bile göremedim bu saate kadar. Dolayısıyla bu konuda da maalesef feministleri hiç ama hiç samimi göremiyorum.

Üçüncüsü, sıklıkla dile getirilen ekonomik ve siyasi hayatta kadın temsili durumu. Deniyorki parlementoda az kadın var ve koskoca Türkiye'de sadece bir tane banka genel müdürü var ayrıca kadınlar müfettişlik gibi mesleklerin mülakatlarında kafadan eleniyorlar.
Peki, kabul parlementoda kadın az, peki bunun önünde yasal engel var mı ? Eskiden vardı şimdi yok o halde kadınların konuya olan ilgisizliği biraz da kendilerinden kaynaklanıyor. Banka genel müdürlüğü gibi çok prestijli meslekler denilince kadın erkek eşitliği düşüyor aklınıza peki ya örneğin inşaat işçiliği ? Orda kaç kadın var ? Sakın kimse bana kadınlar güçsüz o yüzden yapamaz demesin yukarıda da belirttik özellikle kadın-erkek eşitliği dillere destan olarak bilinen finlandiyada kadınlar da pekala bunun gibi ağır işlerde çalışabiliyor. Bir gün de kalkıp "biz erkekler ne yaparsa yapabiliriz, yeri gelince demir madeninde bile çalışırız." diyen tek bir feministe bile rastlamadım şu yaşa kadar hepsi erkeklerden daha iyi iş yapabileceklerini iddia etmelerine rağmen. Neden peki ? illa prestijli ve çok kazanan bir meslek mi olması gerekiyor kadın-erkek eşitliğinin irdelenmesi için? illa çalışsın da demiyorum ben sadece eşitlik isteyenlerin samimi olmaları gerektiğini dile getiriyorum. Bunun yanında bazı işlerde kadın oldukları için mülakattan elendiklerini iddia edenler var. Bunun sebebi bir kadının özellikle müfettişlik gibi çok fazla mekan değişikliği gerektiren işlerde kadınların genel olarak çocuklarını mazeret göstererek görevi reddetmeleri ve her çocuk doğumundan sonra asgari 1 yıl işlerinden ücretsiz ayrılmaları bu da işin yürümesini sekteye uğrattığı olmasın sakın ? Neden böyle düşünülmüyor ? Ülkemizde bugün erkeklerin üzerine vazife verilmiş askerlikten ötürü iş başvuruları kabul edilmiyor aynı zamanda. Yani her iki cinse de ters düşen ve dezavantaj yaratan nitelikler var ama sadece kadına karşı olunca medyada şurda burda ses bulabiliyor. Ben şahsen feministlerin eşitlik falan istediğine inanmıyorum. Eşitlikten ziyade istedikleri şu, ataerkil toplum diye niteledikleri toplumun kadına sunduğu avantajları kaybetmeden yeri gelince bir erkek gibi yaşamak...

Son olarak kadına dayak, tecavüz, berdel, kadının eğitim hakkından yoksun bırakılması vs. gibi şeylere en başta ben karşıyım. Ama yukarıda belirttiğim gibi sadece kadın gözünden bakınca bir eşitlik kavramı görmek en başta eşitliğin ruhuna aykırı zaten. O yüzden bir de diğer pencereden bakmalı ve isteklerimizde ne kadar samimi olduğumuzun hesabını yapmalıyız.