bugün

avrupa maclarinda karsi takimi tutmak

konuyla ilgili olarak ekşiden bir entry:

""hiç hollanda'da yaşadınız mı? türkleri, özellikle kendi vatandaşlığında olan türkleri bu ülkenin nasıl ikinci sınıf vatandaş olarak gördüğünü hissettiniz mi? hollanda'da bir barda sizin türk olduğunuzu öğrenince "aman bomba falan koyma buralara" diyip bunun bir şaka olduğunu iddia ettiler mi? her milletten insanın kaldığı bir yurtta kalıp, bir kişinin sadece türk olmasının bile ikinizi ne kadar yakın yaptığını hissettiniz mi? ligde hangi takımı tutarsa tutsun, yurtdışındaki bütün türklerin avrupa kupaları maçlarında, özellikle de kendi ülkelerinde olan maçlarda neler hissettiğini görüp futbolun asla sadece futbol olmadığını anladınız mı?

eğer yukarıda yazdıklarımı yapmadan, sadece türkiye liginde rakibiniz olan bir takım mevzubahis maçta bir avrupa kupasından elendi diye mutluluk duyuyorsanız, bir yakın arkadaşınızın sevinmesi yerine tanımadığınız ve hiç bir ilginiz olmayan bir grubun sevinmesini tercih ediyorsanız, size en hafifinden bu anlamsız hareketleri hangi eziklikten dolayı yaptığınızı sorgulamayı önerebilirim.

"bu çok hafif" derseniz fitil olarak da var.

not: yazdıklarımın hepsi herhangi bir türk takımının herhangi bir yabancı takımla yaptığı tüm maçlar için geçerlidir.""

güzel bir yazıdır, birçoğumuzun bunları yaşamadığı için algılayamadıklarını son derece basit ve maddi örneklerle anlatan bir yazıdır.
tabi bir de gitgide düşen ülke puanımız ve ileride bırakın şampiyonlar ligi finalini, uefa kupasına katılmayı bile sadece hayallerimizde görecek olmamız da var, ama işte fanatikliğinden biraz olsun kurtulup bu yenilgilerin, turdan elenmelerin sadece ezeli rakiplere değil kendilerine de dokunmaya başlayacağını görebilenlere.