la liga yı sahiplenmemiz

futbolun iki dünya devine ev sahipliği* yapan bi lige bu kadar ilgi duyulması çok da şaşırtıcı değil. kaldı ki kendi ligini-artık ne kadar lig denilebilirse?- tonlarca para verip izlemek zorunda olan bi milletten bahsediyoruz, ülkesinin sayılı spor kanallarından birinde-başka var mıydı lan hatırlayamadım bi an?- haftanın üç günü izleme şansını bulduğu maç gibi maç, futbol gibi futbol hem de. mesut'un hakeme çemkirirkenki küfülerini çözmek için pür dikkat izlemeler mi dersin, mourinho-pep kapışmalarına malzeme aramak mı dersin, messi'yi ağzı açık izledikten sonra vay ibnenin evladı* demeler mi dersin, kupon takibi yapıp son maçtan yatınca lanet okuyanları saymıyorum bile dikkat edersen. oğlum bildiğin eğlenceli işte bu ligi takip etmek. hele ki bu yıl. mesut, nuri, hamit, mehmet, arda** izletecek bize oğlum bu lig. 6+2+2+ ebesininki kadar yabancı oynatabileceğimiz şu lig sezonunda gurur verici şeyler bunlar, öyle deme şimdi. sahiplendik işte kısacası bu ligi. adının yıllardır değişmemesinden de kaynaklanıyor olabilir. spor toto süper lig ne lan? hee bi de unutmadan ben şu lafı duyduktan sonra nasıl sahiplenmem o ligi? nasıl açıp izlemem her haftasonu o maçları, o şiir gibi futbolu?

(bkz: kaka ah kaka)