bugün

kalp kırıklığı

Bazen insan işlemediği suçları üzerine alıyor, sırf kendi kalbi zarar görmesin diye. Bahaneler üretiyor, avutuyor kendini bir şekilde üzülmemek için. Ama ne yaparsan yap bir yolunu bulup kırıyorlar yine de...

Büyüdükçe anladım, hayat zor... Kıran kırana bir yaşam bu, hasarsız kurtulamıyor insan. kalbimin richter ölçeği her sarsıntıyı ölçüp biçiyor. bazen devam ediyor hayat eskisi gibi, zarar görmeden bu sarsıntılardan... Ne var ki, bazen ufacık bir şey tetikliyor da her şeyi, kırılıveriyor işte orta yerinden.

8 şiddetlerinde sanırım bu sefer. Nelerin yıkıldığını görmekten o kadar korkuyorum ki, bakamıyorum kalbimin içine... Sebep olan kişiye de bir daha asla eskisi gibi içten olamıyor insan haliyle... konuşurken şevkatli ses tonum yerini bir yabancıyla konuşurkenki haline bırakıyor ister istemez... kapris değil bu inan, boynuna sarılmak bile gelmiyor içimden. Anlatacak şeylerim çok belki, eskisi gibi konuşmak istiyorum bazen; kelimeler soğuklaşıyor kendi kendine. Aslında belki tek istediğim, önceden olduğu gibi, sadece susup oturmak yanyana; oysa ölesiye kaçmak istiyorum şimdi... "Çok büyüttün" diyor bazıları, "tamir edilmeyecek bişey yok bu dünyada"... Oysa elimde değil işte; ben kaçırmıyorum gözlerimi; ben susturmuyorum kendimi... içimde seni özlüyorum bile, hissediyorum... Ama koruma kalkanları devrede... Ona bunu bir daha yapama diye, kalbim reddediyor seni...

"dönülmez akşamın ufkundayız; vakit çok geç..."