bugün

the sound of perseverance

her anı her notası altın değerinde tüm zamanların en iyi albümlerinden biri. genelde hep bu albümün duygusal yönünden bahsedilir ama daha çok agresif ve saldırgan havası etkiler şahsımı. mesela spirit crusher dan sonraki etrafı parçalama isteğini çok az şarkıda yakalamışımdır veya bite the pain deki o mübarek melodiden sonra sokağa çıkıp herkesi pataklayasım gelir veya da scavenger of human sorrow dan sonra içimde müthiş bi depar atma hissi uyanır. voice of the soul ise albümdeki sevmediğim tek parça. hayır kötü olduğundan değil bilakis daş gibi bi şarkı ama nerde liseli var ağızlarında sakız olmuş voice of the soul, voice of the soul diye. sorsan human ın h sinden haberi yok, ya da leprosy diye bi death albümünün varlığından bi haber, ya da individual thuought patterns albümünden bir tek şarkının ismini bile söyleyemez ama tutturmuş voice of the soul anam voice of the soul. hay o şarkı kadar kafana taş düşsün emi. *
kısaca müzikalitenin hayvaniyete ulaştığı eşsiz albüm. gençliğimi çalan albümlerin başlarında geliyor. ayrıca bu sene albümün remestered hali de piyasaya sunulmuş ancak şahsım tarafından dinlenme şerefine nail olamamıştır.