mahallenin abilerince kuytuya götürülen rahat kız

evet efendim...

ufaktım, çok ufak. hatta cinsel penisimin çok afedersiniz gazetedeki kadınların altını çizmediği zamanlardı. yatalak valideciğimin yaptığı milupalı kızarmış ekmekleri yer, sokaktaki elit arkadaşlarımla top oynar canım sıkılınca da verin topumu ananızı s.kicem sizin deyip eve kaçar 2-3 gün çıkmazdım. namazımı kılar, duamı eder ve hoşlandığım kızlar olurdu böyle çok dostane. onlar mahalleden geçerken önlerinde top sektirir, bakın en fazla ben sektiriyorum derdim. yatalak valideciğim ilk ihlas bisikletimi aldığında öyle sevinmiştim ki o aşık olduğum selma adlı kızın önünden geçerken ön kaldırırdım.

o ise birtakım mahalle erkekleriyle merdivende oturup çekirdek yerdi, altındaki mini şortla. yeni taşınmıştı mahallemize, gözleri çok güzeldi. masmavi gözlerinin güzelliği ayıp cinsellik içeren mahrem bölgelerini örtüyordu. gözüm kararmıştı, onun önünden geçerken dik yürüyordum. o ise şuh kahkahalar atıyordu erkekler ile. mahallemizin abileri ile. beni kovdular bir gün yanlarına gittiğimde, siktir git ötede otur dediler.

selma, öyle güzeldi ki. izmirliydi, istanbul'a babasının ataması neticesinde taşınmıştı. gözleri örtüyordu tüm ayıbını. subaydı babası. annesi de güzeldi, o abiler annesine bile sulanıyordu. ve eminim ki çok afedersiniz masturbasyon çekiyorlardı eve gidince. bir gün top oynuyordum yine.

yaz geliyordu, tomurcuklar açmış sıcağı haber veriyorlardı. üstümde aslan kral tişörtümle önlerinden geçtim, umursamadı beni o izmirli güzel. küstüm, ağlamaklı oldum.

bir ses duydum gaipten sanki;

üzzzzzüüüüüllmee yaaavvvruuum... yankınlandı birkaç defa.

önümü döndüğümde suratıma abanılmış bir top ile karşılaştım, yerle yeksan etti beni. izmirli selma ve abiler haaahahah gülüyor, selma ise ailesi ve yetiştirilme tarzından dolayı sigarasını daha şuh içerek dudaklarını ısırıyordu erkeklere bakarak. ağlamaya başladım ve ağacın dibine gittim oturdum saatlerce.

hava kararıyordu.

ah selma, öyle güzeldi ki..

az ilerde tekrardan gördüm selma ve o pis abileri..
hadi yürü dercesine selmayı sıkıştırıyorlardı. mini şortundan minik makaslar alıyor, şortunun içinden elini sokuyorlardı. selma gülüyordu ihihih yapıyordu. burda olmasss, kuytuya gidelim ben de arzuluyorum sizi diyordu.

yavaş yavaş yürümeye başladılar. mahallenin o pis erkekleri selmayı önden yürütüyorlar, arada pandik atıyorlar, şortunun içinden çatalını okşuyorlardı. selma elinde sigarası ihihi ayyhh yapıyordu. kuytuya geçtiler, ağaç diplerine doğru..

ağladım, hiçte utanmadım. hüngür hüngür dakikalarca ağladım.

sonunda erkekler çıktı önce, suratlarına rahatlama ifadeleri vardı. fermuarları açıktı. selma yoktu ama nerdeydi, aklımı kurcalıyordu ne yapmışlardı ona. s.kerek öldürmüşler miydi yoksa?

az sonra selma düz bir çizgide yürümeye çalışan sarhoş gibi göründü ağaç diplerinden kalktı. görmüyordu beni üstüme doğru yürüyordu. kilodunu sıyırmışlardı, onu düzeltiyor, sütyensiz göğüslerini düzeltiyordu. saçını toplarken bir sigara yaktı, içe içe yürümeye başladı rahatlamışçasına.
mahalle abilerine veriyordu, yıllar sonra anlamıştım. siktiriyordu kendini.

ah selma, öyle güzeldi ki. subay kızıydı. sanırım yetiştirilme tarzı buydu...

ağladım yine, hiçte utanmadım.