bugün

öğretmen maaşı

niye bu kadar insanların dilinde olduğunu anlamadığım maaştır. bu meslek üzerine o kada konuşuluyor ki konuşa konuşa kişi de kendi saçmalığına inanmaya başlıyor. eğitim sistemini ya da veli hatta üzerindeki öğrenci baskısını hiç saymıyorum. haftanın beş günü sadece konuşarak, her sınıftaki bireyin dikkatini azami noktada konuya çekmeye çalışarak, nöbetlerde gırtlak patlatarak, sürekli ayakta durarak, daha ne kadar sayayım genç adam. say say bitmez. nöbet bildiğin kordor ya da bahçe nöbeti, her an hiperaktif ergenlerin birbirine girmesini engellemeye çalıştığın nöbet. bir gün nöbet sonrası o kadar yorgunum ki, sesim kısılmış, ve evet sesim ertesi gün gitti ve tam 12 gün boyunca kısık sesle biraz da öğrencinin dalgasına maruz kalarak derslerimi idare etmeye çalıştım. bu bile bu mesleğin zahmetini anlatır. neden hep polislerle karşılaştırılırız, ya da imamlarla, zaten bu imamları hiç anlamam hep bizim maaşla kafayı bozarlar, oysa günde 5 vakit... neyse oraya hiç girmeyeceğim bile.

bilir bilmez konuşmak, sürekli genelleme yapmak ve saldırmak söz konusu öğretmen olunca herkesin hunharca yaptığı eylem. ben öğretmen çocuğuyum, evet babam emekli, çocukluğumda da onun maaşı yetmezdi, şimdi de yetmiyor.