bugün

dublörün dilemması

afili bir filinta olan murat menteş in bu romanını tam bir günde okudum. abartmıyorum 24 saat içinde tükettim. sanki bozulcakmış gibi. soğuk tükettiğimi de eklemek istiyorum. bu bir romanın sürükleyiciliği açısından bariz başarıdır. 4 karakterin bakış açısı ile yoğrulmuş süpriz de bir finale sahip kitabımızın ülkemizde fazla örneği olmayan yeraltı edebiyatına bir katkısı olduğunu düşünüyorum. hakan günday ın yeraltı edebiyatına ve karga mecmuasının da yeraltı kültür-sanatına verdikleri emek beni her zaman umutlandırıyordu. ama böyle bir dile, sinema senaryosu tarzı romana da ihtiyaç vardı. bu anlamda bir boşluğu doldurdu.

yalnız kendisinden bir ricam olacak; ya da nacizane bir eleştiri olarak da alınabilir:

abi romanını okudum. hayal gücün, zekan ve dilin beni büyüledi gerçek anlamda. zaten sizin afili filinta grubunu sıkı takibe aldım uzun zamandır. bazı biriktirmiş anılarını romanlarına meze etmen de çok hoşuma gidiyor. bu kitapda da rastladığım nuh tufan(tarık tufan), forvet samed( samed karagöz), afili filintalar çetesi... tek korkum şudur ki, kitabın içine sızan bir new orleans(amarikanvari sokak tarzı) havası var. bu türkiye için bir yeniliktir ama gerçekten tehlikeli... bu tarzı türkçeleştirdiğin yerler fazlalıkta ama yine de aman diyim! takibinizdeyim sayın abim.

saygılar, sevgiler...