bugün
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar17
- stanley termos18
- arkadaşlar sizce bu gömlek nasıl15
- hacivat karagöz neden öldürüldü8
- hayat bombokken bir şey olup daha da bombok olması8
- ağzı burnu kırılmak istenen sözlük yazarları13
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası8
- true'nin gay olması21
- kadınlar tipe bakmaz24
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz18
- gideon reid morgan jj21
- köşeyi dönmek için yapılacaklar11
- manyak olmaya karar verdim15
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı84
- sözlükte erkek sanılmak10
- samet akaydın19
- 4 karısı 2 kız arkadaşı olan işsiz adam9
- kedimin boğazımı sıkması9
- ülkesi abd ce işgal edilsin isteyen mal cemaatçi9
- fener'in devletten yaklaşık 2 milyar tl istemesi11
- kıymanın kilosunun 90 tl olması11
- bir hatundan istemek9
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz31
- milliyetçi olmamak19
- kızıl saç vs siyah saç13
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek31
- tacikistan'da başörtü takılması tamamen yasaklandı29
- nervio'nun kartoncu çocuğun ellerini kıskanması9
- insan olmaya ceyrek kala15
- karton toplayan çocuğun elleri17
- israil lübnan savaşı13
- erkek dediğin efendi olmalı8
- anın görüntüsü13
- bir kadının bir erkeğe arkanda ben varım demesi12
- abdülkerim bardakçı15
- larisalisa20
- iran'ın pkk'ya eğitim verdiği iddiası8
- yazarların en büyük dilekleri14
- yaşamak için geçerli sebepler19
- gecenin şarkısı9
- ilim vs bilim9
- incil çok uzun'ya okurken sıkılıyorum12
- hacda aşırı sıcaktan 500 den fazla kişinin ölmesi12
- çıkma teklifi etmek22
- kürtlerin dünya lideri olduğu gerçeği17
- sözlük yazarları nasıl eğleniyor13
- nihavend longa9
- michy batshuayi9
- ona bilmediği bir vergi önerisi yap14
- en kaliteli türk kahvesi markaları9
japonya'da meydana gelen felaketten sonra tüm dünyada tartışılmaya başlanan enerji üretim yöntemi. yeni teknolojilere rağmen yüzde yüz güvenliğe sahip değil ve sorun oluştuğunda çok büyük zararlar oluşturabilecek bir yöntem. risk, maliyet-fayda dengesi giderek daha tartışmalı hale gelmiştir.
felaketin ardından nükleer enerji santrallerinin çalışma sürelerini uzatmış olan almanya bile santrallerinin bir kısmını 3 ay süre ile kapatma kararı alarak tartışmaların boyutunu gözler önüne sermiş durumda. tartışmalar, nükleer enerjinin güvenliğinden tutun da hala aslında bir çözüm bulunamamış olan nükleer atıkların bertaraf edilmesi konusuna kadar uzanıyor. terörist eylemlere karşı göreceli olarak yüksek güvenlikle korunan tesisler olmalarına rağmen teröristlerin de teknolojiyi takip ediyor olmalarından hareketle bu açıdan bile riskin sıfıra indirilemediğine dikkat etmek lazım. kurulum maliyetinin yüksekliği, çevreye etkilerinin getirdiği maliyetler gibi maliyet kalemleri ve enerji fiyatlarının bağımsız belirlenmesinin realitede mümkün olmaması aslında maliyetinin de görünen ve söylenenden yüksek olduğu gerçeğini karşımıza çıkarıyor. örneğin dünyanın nükleer çöplüğü rusya'ya atıklarını göndermeyen finlandiya atıkları yerin 700 metre altında saklıyor. ama uranyumun önce sızdırmaz varillerle özel havuzlarda 40 yıl soğutulması gerkiyor. yerin altında da atıkların yok olmadığı, orada kaldığı ortada.
artık rusya'da bile konunun tartışılıyor olması da durumun vahametini bize gösteriyor.
nükleer enerji kullanan ve bunu hararetli bir şekilde tartışan bizden daha gelişmiş teknolojiye sahip almanya ile ülkemizi karşılaştırırsak;
1-Sanayii Almanya kadar gelişmemiş, gecesi gündüzünden daha kısa olan Türkiye’nin enerji ihtiyacı Almanya’nınkinden çok daha az.
2- Türkiye’nin risksiz, çevre dostu, güneş, rüzgar ve hidroenerji kaynakları Almanya’dakinden çok daha fazla.
3- Türkiye’nin konumu itibarı ile doğal gaza erişimi Almanya’dan daha kolay.
4- Almanya çok pahalı bir yatırım olan nükleer santrallerin yapımı için Türkiye’den hem daha fazla sermayeye hem de teknolojiye sahip.
4- Türkiye deprem bölgesi, Almanya değil.
5- Türkiye hem etnik yapısı hem de jeostratejik açıdan Almanya’dan daha fazla terör tehlikesi içerisinde
not: entry'de ntvmsnbc'de yayınlanan "Türkiye’nin nükleer aşkı Avrupa’yı şaşırtıyor" başlıklı yazıdan faydalanılmıştır.
felaketin ardından nükleer enerji santrallerinin çalışma sürelerini uzatmış olan almanya bile santrallerinin bir kısmını 3 ay süre ile kapatma kararı alarak tartışmaların boyutunu gözler önüne sermiş durumda. tartışmalar, nükleer enerjinin güvenliğinden tutun da hala aslında bir çözüm bulunamamış olan nükleer atıkların bertaraf edilmesi konusuna kadar uzanıyor. terörist eylemlere karşı göreceli olarak yüksek güvenlikle korunan tesisler olmalarına rağmen teröristlerin de teknolojiyi takip ediyor olmalarından hareketle bu açıdan bile riskin sıfıra indirilemediğine dikkat etmek lazım. kurulum maliyetinin yüksekliği, çevreye etkilerinin getirdiği maliyetler gibi maliyet kalemleri ve enerji fiyatlarının bağımsız belirlenmesinin realitede mümkün olmaması aslında maliyetinin de görünen ve söylenenden yüksek olduğu gerçeğini karşımıza çıkarıyor. örneğin dünyanın nükleer çöplüğü rusya'ya atıklarını göndermeyen finlandiya atıkları yerin 700 metre altında saklıyor. ama uranyumun önce sızdırmaz varillerle özel havuzlarda 40 yıl soğutulması gerkiyor. yerin altında da atıkların yok olmadığı, orada kaldığı ortada.
artık rusya'da bile konunun tartışılıyor olması da durumun vahametini bize gösteriyor.
nükleer enerji kullanan ve bunu hararetli bir şekilde tartışan bizden daha gelişmiş teknolojiye sahip almanya ile ülkemizi karşılaştırırsak;
1-Sanayii Almanya kadar gelişmemiş, gecesi gündüzünden daha kısa olan Türkiye’nin enerji ihtiyacı Almanya’nınkinden çok daha az.
2- Türkiye’nin risksiz, çevre dostu, güneş, rüzgar ve hidroenerji kaynakları Almanya’dakinden çok daha fazla.
3- Türkiye’nin konumu itibarı ile doğal gaza erişimi Almanya’dan daha kolay.
4- Almanya çok pahalı bir yatırım olan nükleer santrallerin yapımı için Türkiye’den hem daha fazla sermayeye hem de teknolojiye sahip.
4- Türkiye deprem bölgesi, Almanya değil.
5- Türkiye hem etnik yapısı hem de jeostratejik açıdan Almanya’dan daha fazla terör tehlikesi içerisinde
not: entry'de ntvmsnbc'de yayınlanan "Türkiye’nin nükleer aşkı Avrupa’yı şaşırtıyor" başlıklı yazıdan faydalanılmıştır.
güncel Önemli Başlıklar