bugün

danone

Yirminci yüzyılın başında 80 bin Yahudi ve 20 bin Sabetaycı 'nın yaşadığı Selanik'te Karasu'lar önde gelen ailelerden biriydi. Balkan Savaşları'nda Selanik düşüp Yunanistan tarafından işgal edilince, Yahudi toplulukta büyük bir panik patlak verdi. Çoğu Avrupa yollarına düştü. (Kalanlar 30 yıl sonra, Hitler orduları Yunanistan'ı işgal edince toplama kamplarına gönderilecekti.)

Yunan'ların Selanik'e girmelerinden kısa bir süre sonra izak Karasu, eşi ve oğluyla birlikte ispanya'ya göç etti. Tam 420 yıl sonra, kovuldukları topraklara geri dönüyorlardı. ilginç ayrıntı; ispanya 1492'de Yahudilerdi topluca sürmüş ama vatandaşlıktan çıkarmamıştı. Karasu ailesi tekrar Barselona'ya yerleşti. Yıl: 1912. Önce adını Latin alfabesine uyarladı. izak oldu Isaac, Karasu ise Carasso.

izak Karasu sonra bir muayenehane açtı. Çok az hastası vardı, ailesini geçindiremiyordu. Bu nedenle ek iş olarak zeytinyağı ticaretine de girişti. Birinci dünya savaşı'ndan sonra Avrupa'da müthiş bir yoksulluk dönemi başladı. ispanya da bundan nasibini aldı. Açlık diz boyu idi. En çok da ilaç sıkıntısı çekiliyordu.

Tam da o günlerde Barselona'da çocuklar arasında salgın halinde bağırsak hastalıkları patlak verdi. Gözleri yaşlı anne-babalar kucaklarında bir deri bir kemiğe dönmüş yavrularıyla diğer doktorlar gibi Isaac Karasu'nun da muayenehanesine dayanıyor, "Kurtar çocuğumuzu" diye yalvarıyorlardı. Ama diğer doktorlar gibi Carasso'nun elinden de pek bir şey gelmiyordu. Gözünün önünde ölüp giden çocukların acısıyla uykusunun kaçtığı gecelerin birinde, bir ses yankılandı belleğinde: "Yoğurtçu geldi. Kaymaklı yoğurtlarım var." irkildi. Selanik'te gün aşırı evlerine bir tepsi kaymaklı yoğurt bırakan Türk satıcının sesiydi bu.

Ve "Eureka" çığlıklarıyla hamamdan dışarı koşan Arşimed gibi yataktan fırladı. "Tabii ya" dedi, "Tabii ya." Selanik'te bağırsak hastalıklarının tedavisinde yoğurt kullanıldığını anımsamıştı. Günde üç öğün birer kase yoğurt yediriyorlardı hastaya ve birkaç günde sağlığına kavuşuyordu. Yoğurdun nasıl yapıldığını biliyordu. Hemen ertesi gün, evinin bodrumunu hazırlamaya koyuldu. Orası artık mandıraydı. Birkaç çiftlikten topladığı sütle yoğurt imalatına girişti. Yıl: 1919.

ilaç Yerine Yogurt
Ancak bir sorun vardı. Avrupa'da yoğurt bilinmiyordu. Evet, 1500'lerin ortalarına doğru Kanuni Sultan Süleyman bağırsak enfeksiyonuna yakalanan dostu Fransa Kralı I. François'ya bir yogurtçu göndermişti. Ne var ki, kral iyileşince yogurtçu sırlarıyla birlikte istanbul'a dönmüştü. Yine Dökmeciyan isimli bir Osmanlı Ermenisinin 20 yüzyılın başında, Pariste küçük bir yoğurt imalathanesinin de olduğu biliniyor ama Dökmeciyan sadece Osmanlı topraklarından buraya göç edenlere satabildiği için Avrupa'nın yoğurdu bildiği söylenemezdi.

Isaac Carasso, ürettiği şeyin Balkanlar'da ve Anadolu'da yaygın bir tüketim maddesi olduğunu nasıl anlatabilirdi? Çareyi yoğurdunu ilaç olarak kabul ettirmekte buldu. Ve Carasso'nun yoğurdu eczanelerde satılmaya başladı!

Sıra artık ilaca patent almaya gelmişti. Onun için de bir ad koymaya. Bir ışık çaktı; neden oğlunun adı olmasın? Yani minik Daniel'in (Danyal) Yaşadıkları Barselona'nın yaygın dili Katalanca'da küçük Daniel'in ya da "Daniel'cik"in karşılığı çok hoştu doğrusu: "Danon!" Ancak bu özel ad olduğu ve marka namıyla tescil edemeyeceği için sonuna bir "e" ekledi: Hoş geldin "Danone" yoğurtları. *