bugün

aşk

aşk, bir beyaz kağıdın parmağı çizmesidir derinden. öyle zararsız ve bembeyaz bir nesnenin dikkat edilmediği takdir de derinin en altına kadar işlemesi ve kesmesi gibi keser aşk kalbi bir anda. üstelik kan da akmaz düşünüldüğü gibi dışarı, yara içeri kanar; acı içeri akar, damarları kullanarak ayak serçe parmağına kadar ulaşır bir anda. aşk acısını diğer acılar gibi yönetip, bastıramaz insan. ancak acı insanı bastırır ve yönetir. mental olarak güçlendiğini düşünse de insan, kişisel gelişim kitapları okumak gibi bu da bir tür kendini tatmindir aslında. daha sonra, daha güçlü olmayacaktır eğer ki kesiğin üzerine basılacak bir başka el ya da dudak yoksa insanın hayatında yani aslında kalbe kesiği atan beyaz sayfa kazanılamamışsa, başka eller de durduramaz tersine kanamayı. üstelik, yara mikrop kapar. sarpa sarar işler, bilinç kaybı yaşanır en histerik saatlerde, en çok da soğuk yatağa yalnız girdiğinde insan.

ilk çizik atan kağıdın beyazlığı, bir kar tanesini bile kıskandırsa da, sonra ve çok sonra, artık tüm sayfalar, sadece beyaza yakın bir renge bürünecek, kesikler o kadar derin olmayacaktır. üstelik, ilk kesik belki bir asır sonra bile, bir kitap sayfasında ya da o çok 'sevdiği' tatlıyı yerken tekrar acıyacak, belki de sızıntı halinde kanamaya devam edecektir.

aşk, bir beyaz kağıdın parmağı çizmesidir derinden.
yara tersine kanar.
acı, içeri akar.
aşk acının dostudur ve eninde sonunda dostlar bir araya gelecektir.