bugün
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi10
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba12
- anın görüntüsü13
- diamond tema29
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd10
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- saraca silsüpüroğlu8
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması10
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
her insanın zaman zaman yaşadığı veya yaşayacağı iğrenç his. havadan nem kapma, müphem bir güvensizlik hali.
bir kere aldatılmış bir insan, bu duyguyu artık ömrü billah yaşar. hiçbir sevgi, hiçbir bağlılık şekli -ne denli güçlü olursa olsun- bu kirli kuşkuyu, bu zehirli vehmi söküp atamaz.
aklında eşelenen tilkiler, uykularını delik deşik eder. onulmaz bir karın ağrısı gibi, kat kat kıvrandırır sabahlara dek.
ve zamanla soğutur sevdiğini senden, seni de sevdiğinden. azar azar uzaklaşırsın, üşürsün, sonunda yapayalnız bir deliye dönüşürsün.
günümüz ilişkilerinde bu paranoyaya kapılmayan insan sayısı yok denecek kadar azdır. hele ki işin içine internet girdiği zaman, kat kat fazla düşer insan bu kuşkuya. daha kolaydır internet aleminde birini aldatmak, birine aldatılmak. daha kolay yalnız kalır insan, bir dost, bir arkadaş bulması daha kolaydır, daha çabuktur.
dost, arkadaş ayağına başlayan ilişkiler daha çabuk, daha kolay değişir, başka bir şeye dönüşür. şakalaşırken hamile kalmak.. diye bir şey vardır ya, o misal işte. 'geyik' yaparken işler çığırından çıkar bir anda.
-noluyo lan burda?
+ehehe aşkım yanlış anladın, biz geyik yapıyorduk
-beni mi?
yüz yüze konuşurken çok yavaş ilerleyecek olan ilişkiler, uzadıkça uzayan msn muhabbetleri esnasında, çok çabuk ve çok kolay değişir. bir anda enseye şaplak göte parmak olabilir iki insan. bu sırada bir başkasıyla aynı muhabbeti yapıyorken üstelik.
bir konuşma penceresinde seni öpen şahıs, yandaki pencerede bir başkasını elliyordur. bu kadar laçka, bu kadar iğrenç bir haldedir internet ilişkileri.
her neyse, mesele internet değil, onu ayrıca münakaşa ederiz. aldatılma paranoyası yaşayan bir insan, hayatının her döneminde yalnızlığa mahkumdur. hiçbir ilişkisi uzun sürmez, hiçbir sevdiğini doyası sevemez, azami yaşayamaz hiçbir mutluluğu.
bu kuşkunun tavan yaptığı bir diğer durum ise, farklı şehirlerde yaşıyor olmaktır. gözden uzak, gönülden ırak hikayesi..
acaba şimdi nerde?
ne yapıyor?
kimlerle?
telefonu niye açmadı ki?
sikmeseler bari?
sorular da sorular... folsuz yumurtasız durumlarda bile akla gelen bu zehirli soru işaretleri, masum bir sevgiliyi öldürür çoğunlukla.
kısacası, bu paranoyayı yaşayan biriyseniz, açık açık anlatın birlikte olduğunuz insana. ona olan sevginizden bahsedin. fakat elimde değil hacı deyin. elimde değil, bunları düşünüyorum, aklıma geliyor, durduramıyorum vs. diye anlatın.
sizi seven bir insan anlayış gösterecek ve sizi rahatlatmak için muhakkak bir şeyler yapacaktır.
zaten bu kuşkuyu tetikleyecek şeyler yaşanmadığında (telefonu açmama, sms veya msnde geç cevap verme, haber vermeden bir yere gitme vs vs.) herhangi bir sorun çıkmayacaktır. yaşanması durumunda da, dediğim gibi, yol yakınken oturup konuşmalısınız. yoksa gerçekten mutsuz, müzmin bir yalnız olur çıkarsınız...
(bkz: kendinden bilmek)
bir kere aldatılmış bir insan, bu duyguyu artık ömrü billah yaşar. hiçbir sevgi, hiçbir bağlılık şekli -ne denli güçlü olursa olsun- bu kirli kuşkuyu, bu zehirli vehmi söküp atamaz.
aklında eşelenen tilkiler, uykularını delik deşik eder. onulmaz bir karın ağrısı gibi, kat kat kıvrandırır sabahlara dek.
ve zamanla soğutur sevdiğini senden, seni de sevdiğinden. azar azar uzaklaşırsın, üşürsün, sonunda yapayalnız bir deliye dönüşürsün.
günümüz ilişkilerinde bu paranoyaya kapılmayan insan sayısı yok denecek kadar azdır. hele ki işin içine internet girdiği zaman, kat kat fazla düşer insan bu kuşkuya. daha kolaydır internet aleminde birini aldatmak, birine aldatılmak. daha kolay yalnız kalır insan, bir dost, bir arkadaş bulması daha kolaydır, daha çabuktur.
dost, arkadaş ayağına başlayan ilişkiler daha çabuk, daha kolay değişir, başka bir şeye dönüşür. şakalaşırken hamile kalmak.. diye bir şey vardır ya, o misal işte. 'geyik' yaparken işler çığırından çıkar bir anda.
-noluyo lan burda?
+ehehe aşkım yanlış anladın, biz geyik yapıyorduk
-beni mi?
yüz yüze konuşurken çok yavaş ilerleyecek olan ilişkiler, uzadıkça uzayan msn muhabbetleri esnasında, çok çabuk ve çok kolay değişir. bir anda enseye şaplak göte parmak olabilir iki insan. bu sırada bir başkasıyla aynı muhabbeti yapıyorken üstelik.
bir konuşma penceresinde seni öpen şahıs, yandaki pencerede bir başkasını elliyordur. bu kadar laçka, bu kadar iğrenç bir haldedir internet ilişkileri.
her neyse, mesele internet değil, onu ayrıca münakaşa ederiz. aldatılma paranoyası yaşayan bir insan, hayatının her döneminde yalnızlığa mahkumdur. hiçbir ilişkisi uzun sürmez, hiçbir sevdiğini doyası sevemez, azami yaşayamaz hiçbir mutluluğu.
bu kuşkunun tavan yaptığı bir diğer durum ise, farklı şehirlerde yaşıyor olmaktır. gözden uzak, gönülden ırak hikayesi..
acaba şimdi nerde?
ne yapıyor?
kimlerle?
telefonu niye açmadı ki?
sikmeseler bari?
sorular da sorular... folsuz yumurtasız durumlarda bile akla gelen bu zehirli soru işaretleri, masum bir sevgiliyi öldürür çoğunlukla.
kısacası, bu paranoyayı yaşayan biriyseniz, açık açık anlatın birlikte olduğunuz insana. ona olan sevginizden bahsedin. fakat elimde değil hacı deyin. elimde değil, bunları düşünüyorum, aklıma geliyor, durduramıyorum vs. diye anlatın.
sizi seven bir insan anlayış gösterecek ve sizi rahatlatmak için muhakkak bir şeyler yapacaktır.
zaten bu kuşkuyu tetikleyecek şeyler yaşanmadığında (telefonu açmama, sms veya msnde geç cevap verme, haber vermeden bir yere gitme vs vs.) herhangi bir sorun çıkmayacaktır. yaşanması durumunda da, dediğim gibi, yol yakınken oturup konuşmalısınız. yoksa gerçekten mutsuz, müzmin bir yalnız olur çıkarsınız...
(bkz: kendinden bilmek)
güncel Önemli Başlıklar