bugün

john fitzgerald kennedy

amerika da bilinmeyen bir suikasta kurban gitmiş başkandır. nedeni ise apaçık ortada. her zaman barıştan yanaydı. ruslarla soğuk ilişkileri kırıp ticaret yapmak istiyordu. vietnam savaşını bitirmek istiyordu. fakat o başkanlığa daha yeni geldiği için amerikadaki dış güçleri pek bilmiyordu. tüm bunları yapmaya niyetlendi sonu ne oldu? ölüm. susturdular. gerçekleri söylemesi, uygulamak istemesi birilerini rahatsız etti. şimdi açıkça söylemek gerekirse rahmetli hakkında pek bir fikrim yok. fakat yaşasaydı eminim amerikadaki bazı şeylerin düzenini değiştirebilirdi. onun tek suçu konuşmak oldu dediğim gibi. bırakalım kennedeyi de, bizim ülkemizde bile bazı gerçekleri söyleyenler ortalıktan kaldırılmıyormu. (bkz: konuştukları için ölen devlet büyükleri) kim ne derse desin bu amerika olsun, rusya veya başka bir ülke. her zaman dünyayı yöneten bir dış güçler vardır. dünyadaki sistem ve düzenle oynayanlar vardır. kendi amaçları doğrultusunda işine gelmeyenleri bazı şeyleri yapabilirler. gelelim tekrar kennedy e. sadece 2 yıl başkanlık yapıyor ve suikast edildikten sonra suikast dosyası her ne hikmetse detaya inilmeden 75 yıl açılmaması için mühür vuruluyor. neden peki? nedeni apaçık ortada. birilerinin oyunu ortaya çıkacaktı ve belkide bunu kennedy az da olsa başaracaktı. ama onun hiçbirşeyden haberi yoktu. zaten rahmetli suikast edildikten sonra gelen başkanların hepside tekrar akıllarını başına aldılar ve gerçekleri söylerlerse sonlarının kennedy gibi olacaklarınıda adları gibi biliyorlar. istesede konuşamazlar. işte bu kısır döngü maalesef kıyamete kadar böyle sürüp gidecek. son olarak da toprağın bol olsun kennedy.