bugün

atlas

mitolojide * gökyüzünün taşıyıcısı olup hakkında efsanelere hesiodos ve omirosun eserlerinde rastlanır.

bir efsaneye göre atlas batıdaki hasperidler bahçesinin sahibidir gece gündüz gökyüzünü sırtında taşıyan çilekeş atlasın tek zevki bahcesindeki altın elmalardır.Ama gel gör ki bunlarıda mykenea köyünün faşo ağası heraklese götürmelidir.çilekeş atlas elmaları getirene kadar herakles yanii o bildimiz karizmatik , güçlü, bir bakışıyla canlar yakan 7 diyarın güzeli amazonların taşı zeynayı bile götürmüş faşo herkül göğü omzuna almıştır.çilekeş atlas sırtındaki yükten belli bir zaman için de olsa kurtulmanın rahatlığından oyle zevk alır ki bi an düşünür ve kendi kendine ''olum atlas sen malmısın yıllarca hamal gibi üç kuruş maaşa dünyanın yükünü sırtında taşıdın sanki zorunlusun, herkül iti senin elmaları yesin karıları götürsün sen anca bak .yok yawww yeter lan bu çile isyan ediyorum' der. ve artık o yükü kahrı bir daha omzuna almak istemez. Ama karşısında kurnaz mu kurnaz yılların tanırısı herkül vardır tanrı lan bu yermi ole herşeyi... herkülün bak atlasım damam bundan sonra bu dünyayı taşımak benim boynumun borcu ama şu sırtımdaki yastığı bi düzeltiim be bacanak bole yıllarca durulurmu dikik girer boynuma mazallah demesiyle bizim çilekeş ve saf atlasımız buna inanır ve altın elmaları yere bırakıp göğü tekrar omzuna alır.tabii buda yapacağı en büyük hatadır.köyün ağası zalim herkül hem dünyanın yükünü atlasa geçirmiş hem de altın elmaları bir güzel yerden alıp olay yerinden uzaklaşmıştır..