bugün
- deprem oldu16
- aykolik yetkili olsun kampanyası44
- 4 hak mezhep19
- aşağılık insanlar11
- espressolab15
- anın görüntüsü16
- fotokopici bi erkek39
- ali koç10
- kendisinden ayrılan kadını rahatsız eden erkek16
- kabataş yalanı18
- erdoğan sonrası hükümet21
- ezberden yasin okuyan sözlük erkeği9
- 27 nisan 2025 eyüpspor galatasaray maçı30
- aknaz beyaz peynir11
- yolda namaz kılan davarlar31
- bir erkeğe alınacak en güzel hediye20
- erdoğan ikinci atatürk'tür13
- allah ı niçin göremiyoruz15
- papa francis'in serveti10
- kanal istanbul9
- yazarların ölüme en çok yaklaştıkları an17
- maymunlar evrimden sonra nasıl yeniden var oldular16
- zina çoğalınca deprem olur14
- ekrem imamoğlu45
- sırrı süreyya önder29
- bik bik'in mutfağına konuk olmak22
- ermeni soykırımı için özür dileyelim kampanyası10
- cuma gitmeyen erkeğe kadınların bakışı9
- nervio'nun evleneceği adam16
- kisinin 17 yasina verecegi ogut8
- anamızın rahmine düşmeden önce neredeydik11
- allah'ın fazla acımasız olması10
- akp düşerse filistin düşer kudüs düşer9
- köpeğe dokunanlar değdiği kısmı 7 kez yıkamalıdır28
- 26 nisan 2025 gaziantep fk fenerbahçe maçı12
- fay hatlarını çimentoyla doldurursak deprem olmaz33
- mesajlaşma adabı9
- true nun çaylak olması8
- aykolikin sözlüğe kattığı şeyler13
- ibb de 50 iski çalışanının adliyeye sevk edilmesi13
- uludağ sözlük soruşturması8
- düğünde ne giyeceğim derdi12
- rock müzik geri gelsin kampanyası10


entry'ler (1)
Bir sorundan ötedir , ölümün kapısını zorlayan ve bilhassa içinde bulunduğum durumdur . Konusu açılmışken ben de anlatayım , paylaştıkça azalır ya acısı (!) .
izmir'e gelişimin 10. günü gördüm bu güzellik abidesini . Kültürümün uzak , anlayışımın alakasız olduğu bi şehirden özgürlüğün başkentine , izmir'e gelişimin 10. günü . Şu an 2. yılımızın bitişi , ve namıdeğer "ara verme" olayımız gerçekleşmiş bulunmakta . Şu şehirde geçirdiğim 2 yılda yürüdüğüm her sokak , attığım her adım , çektiğim her nefes , boş vaziyet masaya bıraktığım her kadehti o . Bunu gittiğinde anlamıyor insan , bunu hep biliyor ama kendine dur demek zor , imkansız . Her geçen gün , o güzel gülümseyişine her tanık olunan an biraz daha seviyor , sevdikçe sevesi geliyor insanın . Ortalama bir ilişkide optimum süresi 3 ay olan cicim ayları ve onu takiben gelen yaklaşık 6 aylık "klasiğiz ve mutluyuz" sürecinden sonra karşısındakiyle ciddi düşünme muhabbeti sarıyor ilişkiyi buram buram . Onun sana uygun olmadığını biliyosun ama hayde eyvallah deyip resti de çekemiyosun , aşığız evelallah . Ben etrafımda gördüklerimden söylüyorum yanlışım olabilir ama bi erkeğin bu düşüncelere katlanma süresi ortalama 8-10 ay . Her geçen gün boğuluyor , o ilk cümlelerimde geçen sevdikçe sevesi geliyor cümlesi unutuluyor yavaş yavaş . Hayatın klasikleşmesiyle devam eden sorular nehrinde boğuluyorsun sakince . Ve o gün gelip bu sorunlar " tak ! " dediğinde anlıyor insan ruhunu bedeninden ayırması gerektiğini . Dosta kardeşe "Hayatım boyunca böyle mutsuz mu yaşayacağım yahu! " , " Sıkıldım abi oturup böyle cinnet geçirmekten " , " Artık o da soğudu eminim , devamı gelmeyecek bi ilişkiyi sürdürmenin ne mantığı var " şeklinde açıklamalarla rahatladığını hisseden , ama hiçbir cacığın değişmediği ruh hali . Kırılmış 2 tane kalp , birbirine suç atan 2 tane karşı cins insan evladı . Gerisi malumdur , ayrılık gelir hayat ışığı söner , şu şehirde gezdiğim sokaklardan gördüğüm ağaçlara kadar hepsinde o var . Atlatılır elbet bir gün ama nasıl ? nerde ? ne zaman ? muallaktır . Gözün gördüğü , kulağın duyduğu alemden öte bir alemdir aşk ve bırakılması da bi o kadar zor meretin .
Sorun büyük , durum vahim , evlerden ırak .
izmir'e gelişimin 10. günü gördüm bu güzellik abidesini . Kültürümün uzak , anlayışımın alakasız olduğu bi şehirden özgürlüğün başkentine , izmir'e gelişimin 10. günü . Şu an 2. yılımızın bitişi , ve namıdeğer "ara verme" olayımız gerçekleşmiş bulunmakta . Şu şehirde geçirdiğim 2 yılda yürüdüğüm her sokak , attığım her adım , çektiğim her nefes , boş vaziyet masaya bıraktığım her kadehti o . Bunu gittiğinde anlamıyor insan , bunu hep biliyor ama kendine dur demek zor , imkansız . Her geçen gün , o güzel gülümseyişine her tanık olunan an biraz daha seviyor , sevdikçe sevesi geliyor insanın . Ortalama bir ilişkide optimum süresi 3 ay olan cicim ayları ve onu takiben gelen yaklaşık 6 aylık "klasiğiz ve mutluyuz" sürecinden sonra karşısındakiyle ciddi düşünme muhabbeti sarıyor ilişkiyi buram buram . Onun sana uygun olmadığını biliyosun ama hayde eyvallah deyip resti de çekemiyosun , aşığız evelallah . Ben etrafımda gördüklerimden söylüyorum yanlışım olabilir ama bi erkeğin bu düşüncelere katlanma süresi ortalama 8-10 ay . Her geçen gün boğuluyor , o ilk cümlelerimde geçen sevdikçe sevesi geliyor cümlesi unutuluyor yavaş yavaş . Hayatın klasikleşmesiyle devam eden sorular nehrinde boğuluyorsun sakince . Ve o gün gelip bu sorunlar " tak ! " dediğinde anlıyor insan ruhunu bedeninden ayırması gerektiğini . Dosta kardeşe "Hayatım boyunca böyle mutsuz mu yaşayacağım yahu! " , " Sıkıldım abi oturup böyle cinnet geçirmekten " , " Artık o da soğudu eminim , devamı gelmeyecek bi ilişkiyi sürdürmenin ne mantığı var " şeklinde açıklamalarla rahatladığını hisseden , ama hiçbir cacığın değişmediği ruh hali . Kırılmış 2 tane kalp , birbirine suç atan 2 tane karşı cins insan evladı . Gerisi malumdur , ayrılık gelir hayat ışığı söner , şu şehirde gezdiğim sokaklardan gördüğüm ağaçlara kadar hepsinde o var . Atlatılır elbet bir gün ama nasıl ? nerde ? ne zaman ? muallaktır . Gözün gördüğü , kulağın duyduğu alemden öte bir alemdir aşk ve bırakılması da bi o kadar zor meretin .
Sorun büyük , durum vahim , evlerden ırak .