bugün

entry'ler (217)

internetten tanışılan biriyle buluşmak

hayatımda bir kez internetten tanıştığım biriyle buluştum. ilk ve son. o da tesadüfen benim sokakta oturuyormuş zaten o yüzden oldu aslında. sene 2011.
sen git koca sanal alemde komşunu bul, bi de psikopatın teki çıksın. anca benim başıma gelirdi heralde. neyse o zaman da şu zaman da bu internetten tanışma olayına hep ters bakar, büyük konuşurdum. başıma böyle garip bir şekilde geldi.

o zamanlar instagram falan var mı inanın bilmiyorum, filtre miltre yok ama bence. yani herkes olduğundan da nasıl kötü çıkıyordu fotolarda aklım almadı şimdi. heralde filtresizlikten.

çocuğu bir gördüm inanın fotoğraflarıyla alakası yok. baya gözlerimden kalp fırladı, hayatımda ilk kez kalbim bi değişik attı. geceydi, soğuuk mu soğuk bi kış günüydü ama içimden bi sıcaklık geçiyodu nasıl olduysa. 5 sene geçireceğim üniversitemin karşısındaki eski bi mahallenin güzel mi güzel bahçesiydi, odamın altındaki çardaktı, en son oraya oturduğumda o gecenin üzerinden 5 sene geçmişti, o çocuk 1000 km uzaktaydı ben diplomamı almış, valizlerim üst üste bekliyordum.

onun da kalbi değişik atmış dediğine göre. bilmiyorum artık, sonra da kalbim attı öyle başka yerlerde başka zamanlarda ama o ilk ve en farklısıydı, o yüzden hiç unutamadım.

sözlük yazarlarının hayatının özeti

(bkz: hacıyatmaz)
allem ediyor kallem ediyor yenilmiyor, düşmüyor. şükürler olsun.

sözlük yazarlarının itirafları

her kyk taksidimi öderken, yıllar öncesinde bana çok büyük para gibi geldiği o çok güneşli ve garip günleri hatırlıyorum. koskoca 325 tl diyordum. taksitle kıyafetlerimi, makyaj malzemelerimi, arkadaş buluşmalarımı her şeyimi onunla bir şekilde hallederdim.
o zamanlar 325 tl büyük geliyordu, şimdi de büyüklüğünün bereketi olduğunu anladım. onlarca katı para kazandım. o bereketi hiç yakalayamadım. her kuruşu helal olsun sana *

hayata dair gülümseten detaylar

bazen beş senede bir, bazen senede bir uğruyorum sözlüğe. bugün de bir sene ardından girmişim. hatırlıyorum, üniversite sınavına girdiğim yaz yazar olmuştum, 8 sene önce.
üniversiteyi kazandığımı ve sonrasındaki heyecanlarımı yazıp yazıp durmuşum, hayaller kurmuşum.
bugün de (bkz: 19 yaşında olmak/#12876040) girdimle karşılaştım. "21 yaşını büyük görmek" demişim.
yaş oldu 27. içimi burkması gerekiyordu bunun, hatta iç burkan detaylara yazmam gerekiyordu ama gülümsedim inanın.
bir zamanlar 21 yaşını büyük görecek kadar saf ve komikmişim. hatırlıyorum da hiçbir şeyle karşılaşmamıştım. iyi ya da kötü. gülümsedim bu detaya.

her şey bitti derken çıkagelen insan

gelir.
ama bi gün gider.
seneler önce böyle şeyler oluyor mu ya diye bu başlığı okuduğum zamanlarda hayaller kurarak o insanı bekliyordum. her şey bitmediyse de, bi şeyler kötüydü.
sonra, o kişi geldi.
ara ara bu başlıkla karşılaştım şansımın yaver gittiği o dönemde, bu insanı bekleyenleri okudukça içimden "gelecek, merak etme, geliyor" diyordum. mutluydum, benim hikayemin kahramanı gelmişti.

sonra gitti.
bu başlıkla yine karşılaştım, ama artık biliyorum. her şey bitti derken çıkagelen insana güven olmuyor, size hayat peri masalı gibi işte, bir anda mucizeler oluyor "aaaaand they lived happily ever after" demeyi o kadar ister ve öyle olmasını o kadar dilerdim ki... malesef.
hayat böyle bi şey değil. her şey bitti derken o her şeyi kurtaracak tek kişi sizmişsiniz.
ben de öğreneli çok uzun zaman olmadı. size de söylemek isterim.

ben bu yazıyı kendime yazdım

Kalbinde olup da hiç kimseye anlatamadığın, dile getirilmesi imkansız bir şey var ya; işte Allah onu biliyor, üzülme.

eski sevgilinin yeni birine aşık olduğunu öğrenmek

üniversite sınavına girmiştim, başarılı olmama rağmen sınavı yetiştirememiştim. günlerce ağladım. her sabah uyandığımda kötü bi rüya mıydı bu acaba yoksa gerçek mi diye uyanıyodum. gerçek olduğunun farkına vardığım an karnıma ağrılar giriyo yine gözlerim doluyodu. döndü durdu böyle bikaç gün.

eski sevgilime gelirsem, aşık mıdır bilmem ama şunu biliyorum. eski sevgilimin başka birine aşkım diyo olduğu gerçeği aynı yukarıda anlattığım şey gibi. uyanıyorum, bunlar kötü bi rüya mı yoksa biz gerçekten ayrıyız ve o artık başkasıyla mı diyorum. evet yine aynı son. dönüp duruyo böyle bikaç gündür.

ben ilk olay sonucunda yine de istediğim mesleğe sahip oldum. şükürler olsun.
darısı ikincide mutlu sonun başına.

sözlük yazarlarının itirafları

çok üzgünüm. ne kadar devrilmiycem, üzgün gözükmüycem, güçlü durcam desem de çok üzgünüm. içim kan ağlıyor. yine de her şeye şükürler olsun. elimdeki her şeye binlerce kez şükürler olsun.

işimi rayına sokamadım, evlenmek üzere adımlar attığım, birlikte yıllarımız geçen eski sevgilimin yeni bi ilişkisinin olduğunu öğrendim; hem de muhtemelen barışmak için konuştuğumuz süreçte yedekte tuttuğu biriyle...
arkadaşlık ilişkilerimi üzüntülerimden dolayı sağlıklı sürdüremiyorum, çünkü bi şey sürdürmek için herhangi bir mecalim yok. derdimi kimseye anlatmıyorum, çünkü geçiştirici laflar duymak için kimseye kendimi açmak istemiyorum.

ama dedim ya şükürler olsun, yaşadığım güzel şeylere ve sahip olduğum her şeye. allahımın bana yazdığı güzel günleri bekleyeceğim. devrilmemeye çalışarak, kendimi düşmüş göstermeyerek.
sabır sabır sabır. deneyeceğim. nolur uzun sürmesin çok ihtiyacım var.

bim de satılan muhteşem ürünler

çörekotlu kurabiye.

3-4 sene önce öğrenci evimin alt katında almancılar otururdu. vize haftamdı, komşuların almanya'dan misafirleri gelmiş ve onu evde bir saatliğine yalnız bırakmışlar. alman kızı da durur mu açmış son ses ichhhhhh hooooo haaaaa yaaaaaaaa diye bi şarkılar, aman allah'ım gece 12-1 civarı, benim oda yıkılıyor. kapısını çalıyorum duymuyor, yumrukluyorum tık yok.
çıktım odama tekrar camdan aşağı sarktım bağırıyorum sinek vızıltısı gibi kalıyor tabi o müziğin yanında ama vazgeçmiyorum asla. yine de duyan var mı? hayır.
o sırada komşular gelmiş, sokak sokak değil karnaval yeri, alman kız çılgınlar gibi dans ediyor gölgesini sokaktan takip ediyorum, ben elime almışım bir çarşaf, sallayarak kızın dikkatini çekmeye çalışıyor ve belimden aşağı sarkmış bağrınıyorum. vaziyet tam olarak bu. dışarıdan elinde bir çarşaf camdan delicesine sarkmış sallayan bir insan görenler de napsın? başımı kaldırdığımda vallahi de ağzı açık beni izliyorlardı. bu ağzı açık kalma olayının gerçek olduğunu tam o an anladım. neyse konuştuk anlaştık, alman kızını artık bağladılar mı ne yaptılar bilmiyorum ama bir daha da müzik sesi duymadım.
işte ertesi gün o komşu kapıyı çaldı bu bimde satılan muhteşem ürünü getirip kusura bakma falan dedi de bu kurabiyeyle tanışmış oldum. ne vizelerde ne finallerde bana eşlik etti sayısını bilmiyorum. şimdi ne zaman yesem eski bir mahallede hala oralarda bi yerlerde olan komşuluğu, insanlığı hatırlatır. bi de belden aşağı sarkıp çarşaf salladığımı.

25 yaşında olmak

anlatsam roman olur! ama yine susuyorum.
işte öyle bi yaş.

sözlük yazarlarının itirafları

Seni ozledigimden, sana anlattiklarimi sanki seninle konusuyormus gibi baskasina anlatiyorum. Hic olmuyo biliyo musun.

sözlük yazarlarının itirafları

3 senelik iliski icinde tek bir yalan soylemedim, yamuk yapmadim, gitmek istedigim anlar oldu ama "beni hic birakmayacaksin dimi" dediginde "birakmiycam" dedim diye kendimi yedim bitirdim yine de sozumden donmedim, bana nasil davranilmasini isterdim diye dusundum ve karsi tarafa o sekilde davrandim ama neticede terk edilen ben oldum. Duygusal, sessiz, pasif bir insan degilim. Iyilikten maraz dogdu sadece. Artik emin oldugum bi sey var bi daha hicbir zaman yuzde yuz samimi olmiycam. Bu durustlugu aile disinda hak eden bir allahin kulu yok su dunyada. En guzeli kendini bilmek. Katiksiz durust, iyi niyetli ve guvenilirdim. Yazik sana, Bir daha oyle biriyle hic karsilasamayacaksin.

affetmek

kin tutmak aslinda kendine verdigin bir cezadir. affedemedigin ofkeli oldugun kisi ile alakali bir zerre aklina dustugunde bile icin icini yer, sinirlenirsin, tekrar tekrar kizarsin ve "affetmiyorum ulan seni" dersin. haberi bile olmaz. bazen olur. iki gun uzulur uc gun uzulur ertesinde unutur, cunku uzuntuler boyle seylerdir.
ama kin farklidir. gun gectikce artar, hastalikli bir sekilde buyur, dusundukce cogalir iste. affetmek aslinda kendine verdigin bir oduldur. evet boyle hak etmedigim bir durumla, degmeyen bir insanla karsilastim ama bosver ya, ne takicam demektir. affetmek cooldur sayin okurlar. hic cool degilim o ayri, hic beceremiyorum ben. bir de aklimdan gecirdiklerimi yaziya dokeyim de belki olur da feyzalirim dedim. becerebilen hep affetsin cunku sen onemlisin.

6 yıl sonra entry girmek

6 değil de 5 yıl sonra girmişim. hatta o 5 yıl içinde de sözlüğe 2 kere girmişimdir heralde.
giriş yapıp da bir baktım üniversite sınav sonucumu yazdığım entry beğenilmiş onun bildirimleri falan gelmiş.o üniversite bitti arkadaşlar. artık layklamasanız da olur hehe.

yalnızlık

Bi insan hayatindan cikar, bak sayiyla da yazayim sadece 1 insan, onu tanimadan once de bi hayatin vardir oysaki ama sen o cikisla yapayalniz kalirsin. Kalabaliklarin icinde yalniz olmak geyigi vardir ya, aslinda o ne kadar dogruymus bunu anlarsin.

Bi aksam ustu, cok sevdigin bi mekanda, sevdigin insanlarla kahve iciyosun mesela, bi suru sevdigin yaninda, guzel muhabbetler donuyor, mutlu olmaman icin hicbir sebep yok hani oyle anlar var hayatta bilirsin ama durduk yere bi anda bardagin bos tarafini goruyosun "o olsaydi" diye, e artik yok ki. Kaldin mi sevdiklerinin arasinda yapayalniz tek basina. Gozlerimi kapattim bekliyorum, gececek.

hayata dair iç burkan detaylar

Gecenlerde dag 2 filmine gittim. Gundem malum uzgunuz, icimiz aciyor ben de filme kaptirmisim kendimi izliyorum. ozel hayatimin gundemi de kotu bu arada, hepsi birlesince bi de 2016 gibi kotu bir yil olunca iste nasil bir ruh haliyle izleyebiliyorsam oyle izliyorum. Muslum babayi da veriyolar alttan alttan icim resmen yaniyor hani yangin yeri sinema. "Cunku sen colume yagmur oldun... sen kisima yorgan oldun" diyo muslum baba bence bazilari gibi buzdan bile olsam yanardim.

Sonra birden filmde komutan "iki sey onemli. Biri vatan digeri yanindaki adam. " dedi. Ya da bunun gibi bi sey. Filmden ciktim, saatler gecti vatan zaten canimiz onun hakkinda kafa yorulacak bi sey yoktu. Ama yanindaki adam kismina takildim.

Soyle gittim bi gecmise, ortaokulda alakam olmadigi halde arkadasimi tek birakmamak icin sucu ustlendigim, lisede benden kopya ceken arkadasimla kagitlarimizi Karsilastirip yuzumuze sallayan hocaya karsi sessizligim, "beni hic birakmazsin di mi" sorusuna "birakmam" dedim diye birakmak istedigim anlarda kendimi parcalayip da yine sozumden donmeyisim, hayatimda kimseyi yari yolda birakmayisim gozumun onunden bir bir gecti ama bu olaylarin sonuna baktigimda bi sekilde mutlaka yari yolda kalmisligimi gordum.

E belki de sorun bende, hep "yanindaki adam" onun icin onem sirasinda olmayan insanlarin gozunun icine bi farkli bakmisim. Kacirdigim seyler olmus iste bunu anladim icim bi buruldu sozlukcum acikcasi. Yari yolda birakilmak hayata dair ic burkan bi detay. Detaydan buyuk ama detay olsun baslik bulamadim.

ayrılık

Bundan yillar once bir yurtta caresizce gunlerin gecmesini ve oradan kurtulmayi bekledigim gecelerde yorganimi basimin uzerine cekip altinda hayallerimin gercek oldugu gunleri dusunerek uyuyakalirdim.

Uzerinden yillar gecti, bir kismi gercek oldu o hayallerin. Sukurler olsun.
Kendimi dunyanin en sansli insani hissettigim anlar oldu. Tahmin edemeyecegim kadar Buyuk hayal kirikliklari yasadigim anlar da.

Simdi tahmin etmedigim bir yolun sonundayim. Gittim o yorgani buldum, sarildim. Yumusak ve sicacik. O kadar insan varken neden bu yorganla dost olmusum o zamanlar, bi daha anladim. Yorgan ayni, dertler farkli, ben hem ayni hem farkli.

Hayattan ogrendigim bikac sey var, onlardan bi tanesi: her sey geciyor. Iyi de olsa, kotu de olsa. Diger ogrendigim sey de ozlemler baki.

Elbet gecer bi gun, ondan suphem yok Ama cok ozleyecegim seni ben.

ben bu yazıyı kendime yazdım

özlediğin kişi sayısı günden güne artıyor. her geçen dakika sevdiklerinle geçireceğin günlerden birer birer eksiliyor ve bu seni deli gibi korkutmaya yetiyor, itiraf et.
büyümek zamanı durdurmak istemek mi aynı zamanda? bilmiyorum.
nefret ettiğin ama bir türlü vazgeçemediğin inadın bi çok güzel şeye mani oluyor, biliyorsun. hayatına geri almamak uğruna duygularına perde çektiğin insanları çok ama çok özlüyorsun...
keşkelerden korktuğun için her hareketini sınırlandırmak artık ikinci adın oldu. neden sen de yaşıtların gibi biraz düşünmeden hareket etmeye çalışmıyorsun ki?
şu adına gurur denen şeyden nefret etmene rağmen bir labirent misali içinde kaybolduğunun ne kadar da farkında olduğunu biliyorum.
ve bu yazıyı yazdırana küfür ediyorsun şu an ... "ancak konuş sen, biraz da sahalarda görebilsek ya seni" ...

yaran facebook iletileri

Güneş gözlüğü takıp evde foto çekilen modellerden birinin yazdığı iletidir.

--------bibitomla bodrummmmmmmmmmdayızzzz--------
yorum 1: istanbul dolaylarında yazıyor altta
ggtk: ayhh yalan mı söylicez yanlış ooo
yorum 2: yalan mı solicek kızlar üç merdiven inip gitmişler işte
bibito: mal yhaaa çok komik di mi

dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar

Ufak bir trafik kazası sonrası olay yeri seyircisi olan iki gençten duyulan sözlerdir. 'Doktorlar'a Gönül verdik ulan!

Genç1: abi nasıl kadın?
Genç2: durumu stabil
g1: vital bulguları dimi
g2: evet. üç yüze şarj etmişler muhtemelen.