bugün
- icardiyi tokat manyağı yapmak10
- bik bik'in balona binmesi10
- abır nerede sorunsalı9
- vatandaşlık farkı alan otel8
- arkadaşlar biri var23
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı15
- anın görüntüsü19
- erkeğe ne hediye alınır32
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması12
- kanınıza rengini verir misiniz15
- uzağı göremeyen insan18
- türkiyede çok abartılan arabalar19
- icardi190516
- icardi1905 silik olsun kampanyası26
- futbolcu ismiyle nick almak8
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- evlilik11
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım29
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi12
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- aristoteles'in orta yolu10
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası10
entry'ler (130)
naif bir film. ancak bana göre herkesin dediği gibi japon kültüründe bunalım yaşayan iki insanın buluştuğu bir film değildir. ne bob'un ne de charlotte'un japonya'yla ilgili pek bir sıkıntısı yok. asıl problemleri ikisinin de hayatta ne yapacağını bilememesi ve ilişkilerinde mutluluğu yakalayamaması. ikisi de birbirinde bu sıkıntıyı gördüğü için bu kadar derin bir bağ kuruyorlar. charlotte'un tapınağa gitmesi, kişisel gelişim CD'leri dinlemesi ve tüm şehri tek başına gözlemlemesi hep bir arayış içinde olduğunu görüyoruz. kazma kocası ise onu anlamaktan çok uzak.
özellikle karaoke sahneleri insana keşke ben de bu kadar içten eğlenebilsem dedirtiyor. kültürel şoku falan boşverin, eğer siz de hayatta devamlı bir arayış içindeyseniz keyifle izleyebileceğiniz bir film. peki bu arayış bir yere varıyor mu? bu gibi varoluş sıkıntılarını irdeleyen filmlerin çoğunda olduğu gibi muallakta kalan bir son ile baş başa kalıyorsunuz. bir yere vardığı yok.
özellikle karaoke sahneleri insana keşke ben de bu kadar içten eğlenebilsem dedirtiyor. kültürel şoku falan boşverin, eğer siz de hayatta devamlı bir arayış içindeyseniz keyifle izleyebileceğiniz bir film. peki bu arayış bir yere varıyor mu? bu gibi varoluş sıkıntılarını irdeleyen filmlerin çoğunda olduğu gibi muallakta kalan bir son ile baş başa kalıyorsunuz. bir yere vardığı yok.
oyunculukları muazzam olan filmdir. zira leonardo ve kate o kadar iyi oynamışlar ki, onların daha önce titanic'te bir araya geldiklerini filmden sonra hatırladım. film genç çiftin ne kadar kapana kısıldığını hissettirmeliydi, ama ben açıkçası frank'in durumunu daha vahim buldum. çünkü april karakteri kendisini seven eşiyle uzlaşmayı hiçbir şekilde kabul etmeyecek kadar nevrotik.
gezi eylemlerine gösterdiği duyarlılıkla herkesin hayranlığını kazanmış bir abidir.
akp'ye sandık şokunu göremedikten sonra anlamsızdır şimdilik.
behzat'ın ilk filmini katleden oyuncu.
eleştiriye değil, kadın demekten korkanlara tahammül edemezler.
tayyip erdoğan'a her gün yaratıcı zekayla verilen on binlerce ayardan hiçbiri kadar etmez. kendisinin bir sürü çelişkisi var. ayar vermek ona mı düşmüş?
dünyanın 45 ülkesinde yayınlanan bir dizide oynayan başrol oyuncusuyla, asgari ücretlileri karşılaştıran sözlük yazarlarını göstermiştir. hayatımda gördüm en saçma karşılaştırmadır. o zaman hollywood yıldızları da afrika'da açlar varken ne demeye bu kadar para alıyor?! böyle saçma bir yaklaşım olamaz. kızcağız bu diziye ilk başladığında bölüm başına 5000 tl alıyormuş yahu, 5000. bu sektör için çok komik bir rakam.
insanın artık bu ülkede yaşamayı içinin almaması durumudur. yasaklar herkesin malumu. hükümet artık gerçek yüzünü saklama çabası bile gütmüyor, açıkça faşizmini ilan eder gibi "dinin emrettiğine neden karşı çıkıyorsunuz diye haykırıyor?" bu ülkede belli bir kesim gerçekten ezilmeye başlandı.
ülkenin dört bir yanı telef ediliyor. nükleer santraller, hesler yurdun en güzel yerlerini katletmek için dikiliyor. kalan topraklar da yabancılara peşkeş çekiliyor.
güzelim istanbul bile rezidanslara, alışveriş merkezlerine kurban edilmiş. dünyanın en önemli kültür miraslarından olan bu şehrin dokusu tamamen görmezden geliniyor. bir ucubelik, kıroluk almış başını yürümüş, peynir ekmek gibi satıyor.
toplum cinnet halinde. gericilik had safhada. iktidar artık faşizmini açık açık dayatmaktan korkmuyor, çünkü halk arkasında. tecavüzcüye, tacizciye, sokakta karısını döven şerefsizlere değil öpüşenlere sallıyorlar sopalarını.
kadına şiddet de toplumsal cinnetin en vurucu yanı. kadına her geçen gün artan bir nefret eğilimi var. her gün; dövülen kadınları, öldürülen kadınları, toplu tecavüzlerini insan okumaya dayanamıyor. bu ülkede adalet yok. kadın için hiç yok! bu ülkede öğrenciler, aydınlar hapishanedeyken, tecavüzcüler sokakta geziyor.
insanın içi almıyor artık bu ülkeyi. yerinde duramıyor. her geçen gün artan öfkesi ve nefretiyle yaşamaya çalışıyor.
ülkenin dört bir yanı telef ediliyor. nükleer santraller, hesler yurdun en güzel yerlerini katletmek için dikiliyor. kalan topraklar da yabancılara peşkeş çekiliyor.
güzelim istanbul bile rezidanslara, alışveriş merkezlerine kurban edilmiş. dünyanın en önemli kültür miraslarından olan bu şehrin dokusu tamamen görmezden geliniyor. bir ucubelik, kıroluk almış başını yürümüş, peynir ekmek gibi satıyor.
toplum cinnet halinde. gericilik had safhada. iktidar artık faşizmini açık açık dayatmaktan korkmuyor, çünkü halk arkasında. tecavüzcüye, tacizciye, sokakta karısını döven şerefsizlere değil öpüşenlere sallıyorlar sopalarını.
kadına şiddet de toplumsal cinnetin en vurucu yanı. kadına her geçen gün artan bir nefret eğilimi var. her gün; dövülen kadınları, öldürülen kadınları, toplu tecavüzlerini insan okumaya dayanamıyor. bu ülkede adalet yok. kadın için hiç yok! bu ülkede öğrenciler, aydınlar hapishanedeyken, tecavüzcüler sokakta geziyor.
insanın içi almıyor artık bu ülkeyi. yerinde duramıyor. her geçen gün artan öfkesi ve nefretiyle yaşamaya çalışıyor.
şehrin dört bir yanının rezidans ve avm denen kıro yapılarca sarılmasından rahatsız olmuş güzel insan.
oldukça tartışmalı bir konudur. anadolu'nun binlerce yıldır türk yurdu olduğunu iddia edenler var. en azından türkiye'nin bildiğim tek sümeroloğu muazzez ilmiye çığ sümerlerin türk olabileceğini söylüyor.
gereksiz bir uygulamadır. rezidanslarla her geçen gün kırolaştırdıkları şehre yakında kimse gelmeyecektir. rahat olsunlar.
türk erkeklerinin bu halleriyle türk kızlarının her bokunu eleştirirken bulduğu özgüven kadar değildir. ahaha çok ezik duruyor lan.
batman'deki polis amcanın gary oldman olduğunu anladığımda bana şok yaşatan aktör. leon'dan sonra hiç tanıyamadım.
üç overratedın yan yana dizilişidir.
şaka gibi gelse de gerçekleşebilecek eylemdir. six feet under'ın bir bölümünde sıradan bir adam aldığı keyfi artırmaya çalışırken kendini boğmuştu. alınan zevki artırmak için şimdi adını hatırlayamadığım kendini nefessiz bırakmak gibi bir teknik varmış.
insanı korkutan bir değişim, dönüşüm sürecidir.
behzat'ın favori kullanımıdır.
yorum yapacak olgunluğa erişemediğim konu. ancak atatürk'ün getirdiği kazanımlar bu gerici, kokuşmuş halka başka nasıl kabul ettirilir bilmiyorum.
her gün abur cubur yemek. her gün bir daha yemeyeceğim deyip ertesi gün yine yemek.