kendisini ekşi sözlük klonu olarak tanımlarken, ekşi sözlük'ün bile uygulamadığı saçma sapan kuralları bünyesinde barındıran oluşum. yıl olmuş bilmem kaç, hala salt bakınızdan oluşan entryleri sözlük formatına aykırı diye silen bir moderasyona sahip. arada bir ekşi sözlük'e uğrasanız, baksanız orada ne oluyor ne bitiyor, bu kötü olayları ne siz yaşatacaksınız ne de biz yaşayacağız. bir sözlüğün klonu olduğunu iddia edip de, orada insanların kıçıyla güldükleri saçma sapan, o sizin format adı altında dayattığınız sıkı kuralları oradan daha fazla uygulayan başka bir mecra sanırım yok. insan burada özgürce belli bir format dahilinde yazamayacaksa, bu sözlük ne işe yaramaktadır? soru gayet açık ve net. ekşi sözlük'te formata uygun olan entryler burada neden silinir, siz bir ekşi sözlük klonu iseniz? değilseniz, söyleyin bilelim...
beğenmediğiniz itü sözlük bile atlas'la uğraşırken, siz hala yazarlarınızı küstürmeye devam edin. sonra da kalitesizlikten dem vurun.
http://www.itusozluk.com/li.php?id=10272530

"karı diyen dilini damağına dikeyim" şeklinde karşılık verilesi soru cümlesi. magandalar sözlükte de varmış, bunu öğrendik.

bağlaç anlamındaki -de, -da'yı ayıramayan liseli ergenlerin sorguladığı erkek.

bazı hanzoları kudurtmuştur yine. bre zındık! sana ne milletin özelinden? sana mı kaldı insanların ilişkilerini sorgulamak? "ne işin var at gibi kızın yanında yaee" diyerek beyninin bekaretini parmaklayarak bozduğunun farkında bile değilsin, ezik seni.

"sevgili günlük,
bugün yine allah'a ve peygamber'ine küfrettim; çok mesudum. başım göğe ererken fıtık olma ihtimalini düşünüp kendime geldim. ne de olsa 'cool' gözükmek zorundayım. kızlar beni bu şekilde beğeniyor. bu yeni bir akım haline geldi. eskiden kedi keserdik. o mesele mazide kaldı. şimdi bütün müslümanlara, inandıkları kutsal ne varsa hepsine küfür ederken rahatlıyorum, içimi boşaltıyorum adeta. evet, bundan büyük bir zevk alıyorum. her şey, cicişlerim için."

iphone'a olan kinini şu şekilde kusmuştur:
http://www.log.com.tr/nok...unun-iphoneunu-yere-atti/

cevabı içinde saklı olan soru. kapitalizmin yurdun her yanını işgal ettiği şu günlerde, bizim gençlerimiz kapitalizmin birer neferleri olmak üzere, haklı oldukları davalarına adamışlardır kendilerini. iş sahibi olabilmek için üniversiteyi bitirmek, üniversiteyi bitirebilmek için derslerine çok çalışmak zorundadır. iş sahibi olunca, sabahtan akşama kadar çalışmak ve aç kalmamak zorundadır. gençlerimizin bu yaşam biçimi devletin utanç tablosudur. sorun gençlikte değil, bu ülkeye yeşil sermayeyi musallat etmiş ebeveynlerindedir.

artık hiçbir bakkalda, markette bulunmayan ürün. ne çok severdim ben bunu oysa, koskoca adam oldum bir türlü vazgeçemedim. o da zamana yenik düşen güzel şeylerdenmiş.

leopar desenli taytın yanında hiçbir şey ifade etmeyen tayttır.

"ispiyonculara ve dolayısıyla yönetime, uçurulmak için fırsat vermemek" şeklinde bir cevabı olan soru.

adam gibi içmeyi bilmediğimizden, bizlere müstehak olan yasaktır. adam gece yarılarına kadar sokakta, orada burada zıkkımlanıyor, bağırıyor çağırıyor, milletle kavga ediyor, onun bunun karısına kızına yelteniyor, açıyor altındaki şahinin teybini son sesine kadar bangır bangır mahalle aralarında dolaşıyor ve sen bundan rahatsız oluyorsun ama polis dahi kimse bir şey yap(a)mıyor. al biranı, rakını, şarabını her neyse geç otur evine zıkkımlan sana kim ne diyebilir? ama senin özgürlüğün başkasının özgürlüğüne tecavüz ediyorsa, sikmişim öyle özgürlüğü afedersin. sadece ısparta için değil, anadolu'da çoğu kentte bu tipler yüzünden birçok olayın içine çekilip yok yere başına bela açan bir sürü masum insan var. yasaklar elbette medeniyeti sağlamaz ancak bizim gibi insancıl duygulardan yoksun millete gerekli olan bir yasaktı.

gerçekleşme ihtimali oldukça yüksek bir sözdür. ünal aysal başkanlığı bırakmadığı sürece, avrupa'da bir kupanın istanbul'a gelişi sanıldığı gibi hayalden ibaret değildir. kümeden çıkmanın hedef olarak belirlendiği bir turnuvada çeyrek finale kadar yükselebiliyorsa bir takım, çıtayı yükseltip yarı final, final ve o büyük kupaya neden göz dikmesin ki? takımda vizyonu geniş yöneticiler çalışmalara -daha da hız katarak- devam ederse, bu söz bir gün elbet gerçekleşecektir.

bakkalların yerini irili ufaklı marketler aldığı için kolay kolay bulunmayan şişelerdir. ancak küçük yerleşim yerlerindeki küçük bakkallarda bulunması daha kolaydır. her güzel şey gibi bu da tarih olmuştur ne yazık ki.

dikkatli bir şekilde icra edilmesi gereken sanattır. sevdiğin kadın seninle her şeyini paylaşıyorsa, her yaptığını, başından geçen her olayı anlatıyorsa o kadın seninle evlenmeyi düşünmüyor demektir. tecrübeyle sabittir.

isviçreli bilim adamlarının yanıtını bulmak için uğraştıkları soru. sigmund freud bulamamış ki, onlar bulsun...
"henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren çalışmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: kadın ne ister?"

hiç gerçekleşmemesi beklenen acı olaydır. böyle acı olayların sevdiğimiz insanlara denk gelmesi, bizleri derinden yaralamaktadır.

en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi gereken sevgilidir. öyle sevgilinin yanında geçirilen bir dakika bile sağlığa zararlıdır.

durumu kritik olduğu açıklanan büyük sanatçı. allah'a dua etmemiz gerekir. gereksiz bir ton adam varken neden müslüm gürses'in seçildiğini bilmeyeceğiz. bizim sadece dua etmemiz gerekir. allah başımızdan eksik etmesin.

en son 10 yıl önce alınan kasettir. ilk değildir ama son olması bakımından önemli bir yer tutar müzik dünyasında.
(bkz: zeynep)
(bkz: dudaklarımda sevdan)

kendini belli etmeyen renktir. bazen siyah olabilir, beyaz da olabilir, pembe de mümkündür... kişiye göre cevabı değişen soru.