bugün

1984 yılında nerde doğdum bilmiyorum. ilk orta ve liseyi laurelin lelperian'da bitirdim. lise 1 e giderken okullar arası düzenlenen osuruktan teyyare temalı şiir yarışmasında, armudun iyisini yiyen adam adlı şiirimle dereceye giremedim. cok da tnn modunda terk ettim orayı. ama şiir yazma kabiliyetim olduğunu artık biliyordum. yazarların şiirlerini inceledim ve o gün ben var yazar olmak dedim kendi kendime. ve yolumu çizmeye başladım.

2005 yılında kendimi anlattığım alayına sokayım isimli ilk hikayemi yazıp piyasaya sürdüm. kitabım tutmayınca kendi kendime herşey yalan dostum diyerek şiir yazmaya devam ettim. aslında hikaye yazmak istiyordum. ama kullandığım karamsar kelimeler sayesinde, bokuboncuklu hikayeler çıktı hep ortaya.

2007 yılında gerçek anlamda hikayeler yazmaya başladım. en çok tutan hikayelerim; eşşek kesen kasap, sabuna basan adam, vurdu gololdu ve yapma niyazi adlı eserlerim oldu. bu işlerin boyutu önemlidir diyerek tam gaz devem ettim. evlenilecek kız olduğum halde kendime bir eş bulamadım. zaten basılan kitapların büyük kısmı elimde patladı hiç para kazanamadım. ama panik olmayan ben azimle suda boğulan marjinal balık misali hayatımı sürdürüyordum.

2008 yılında o bir aleks değildi ama çikolata kokusu olan biriyle house mouse evine girerek evlendim. funkymonarch adında bir kızım oldu. onu hep hero of the day II şarkısıyla büyüttüm. kızımın doğmasıyla şansım açılmış yavaş yavaş kitaplarım satmaya başlamıştı. en çok satan eserim; hasan 2 salak osman 4 oldu.birgün yolda yürüken avludaki çocuk beni tanıdı çok mutlu oldum. onu yerim seni, kedi canimi benim diye sevdim. ve anladımki çok popüler olmasa da benimde hayatım vardı.

2009 yılında hiçbir zaman bana ofsayti anlatmayin diye sinir kupu olmuş babam akrep sokması tarafından hayatını kaybetti. o hayırsever vatandaş, kirmizibaslikliadam yoktu artık. uzun bir yas sürecinden sonra hayatıma duygusalWAMPir modunda devam ettim.

kızım büyümüş artık bir yarmagül olmuştu. birlikte spor salonlarından çıkmaz olmuştuk. orda şimdilerde çok fazla sevmediğim ama uzun yıllar dostum olan tövbekar hacker ile tanıştım. quzu gibi bir adamdı. nasıl bir hacker diye hep düşünmüştüm o zamanlarda. ama sonra hayvan herifin biri olduğunu anladım. bu adam benim tüm eserlerime kendi imzasını atarak piyasaya ucuz fiyata sürmüştü. tam bir orjinaldeli adamdı. sayesinde madddi sıkıntılata girmiştim.

attık kızım funkymonarch büyümüştü. onu kekeme olan beyaz etli prens ile evlendirdim. 2 adet torun verdiler bana birinin adını dahtus diğerinin adını ise odissia koyduk. mutlu mesut hayatıma devam ederken ne kadar bayanda olsam sigara paketindeki iktidarsiz adam resmini görünce, uyan su tatli ruyadan deyip sigarayı bıraktım.

hayat garip, kendimi tam bir avatar of balthazar gibi hissdiyordum. işte tam lahmacunun kiymaya doyduğu anlarda uzun namlulu cetvellimi, kalem kağıdımı alıp gölgelik ağaç diplerinde kronikvasifsiz bir insanmışım gibi yeni hikayeler yazmaya başladım. yaşlanmış gözaltı torbalarıma rağmen aslında ben hep 17 yaşındaydım. cokokerem yemekten kilo almış supersumo biri olmuştum.

hayatımın geri kalan kısmını ulanseviyorumsenibe diyerek, cifte kavrulmus zenci olan bittermanım ile geçirdim ama anlatmak istemiyorum zatensinirliyim gözlerim dolu dolu oluyor. özlem duyuyorum artık yeni pijama kokusua, kenar mahalle yakisiklisina, ekipler amiri kenan abiye, 3 b deki aynura asik cocuk olan platonik aşkıma, devlet tayyip kilicdarogluna, yüksek topuklar giymeye herşeye hasret kaldım. tam bir hbbia gibi hissediyorum artık. hüznümden daha fazla yazamayacağım..

ozledim lan ben oralari(!)
--spoiler--
kızım büyümüş artık bir yarmagül olmuştu. birlikte spor salonlarından çıkmaz olmuştuk. orda şimdilerde çok fazla sevmediğim ama uzun yıllar dostum olan tövbekar hacker ile tanıştım. quzu gibi bir adamdı.
--spoiler--

Eyvallahtır.
ilginç deneme olup merak uyandırması yönüyle okları üzerine çekebilecek hayat hikayesidir.
rengarenk hikayedir. takdir edilesidir.
bir gece intihar eden penguen ama bu işte pek de başarılı olamayan canlıyla tanıştım. uludagsozluke girip umut vadeden yazar olacağımı herkese göstermeliydim. gudumlu anne terligini kafama yediğim günden beri paronayak bir hayat sürdürüyordum. sanki her an kafama bir şeyler inecekmiş gibi bir korkuyla yaşam devam ediyor. gece karanlıkta yürürken sokak lambalari sonmesin diye çalışan insanları gördükçe mucrim gibi titreyen adamlardan oluyordum.

başımdan geçen olayları eseksudangelenekadaryazarim diyerek yazmaya kalktığımda merakli melahatin soruları nedeniyle istediklerimi yazamadım. uzun namlulu cetvelimi yanıma alıp Karanlikta gozluk takan manyaklar arasından farkettirmeden geçtim.yetkili birine benzeyen adam aradım. dun gece radyodaki deli benim! evet evet radyo programında nadiren de olsa severim diye bağırdım.

her zaman, bana boyun devrilsin pis papaz ben yarmagul diyorum. isyankarbumeranglık her zaman kanımda oldu. koylugorenmasumufo gibi kaçmak istedim bulunduğum mekandan.
takdire şayan bir eserdir.